Quantcast
Channel: Girişim Haber - Kadın Girişimciler
Viewing all 324 articles
Browse latest View live

Modanisa’dan Blogger Olmak İsteyenlere Ücretsiz Eğitim!

$
0
0

Türkiye’de ilk defa profesyonel blogger yetiştirmek amacıyla Modanisa tarafından kurulan Blogger Akademi, tesettür giyim alanında içerik üretebilecek ve blogger topluluğu oluşturmayı hedefliyor.

Kapsamlı ve iyi bir müfredata sahip olan bu eğitim süresi boyunca, başta Modanisa çalışanları olmak üzere konuk eğitmenler de derslere katılacak.

Katılımların ücretsiz olduğu Blogger Akademi’de, katılımcılara bloglarını açmaları için ücretsiz domain+webhosting sağlanıyor. Ayrıca katılımcıların motivasyonunu artırmak amacıyla kendilerini eğitim süresince birçok sürpriz de bekliyor. Sadece kadınlara özel olan Blogger Akademi ile internet dünyasına merak duyan ancak nereden başlayacağını bilemeyen, blogger olmak isteyen ama bu konuda bilgi eksikliği olan tüm şanslı hanımlar Modanisa’nın sunduğu bu ücretsiz fırsat ile geleceğin en başarılı Moda Blogger’ları arasına girecek. Blogger Akademi’de 40 katılımcı yer alacak. Bu ücretsiz eğitim fırsatı ile Modanisa da ikinci kez anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine imza atmış olacak.

Bitirene Sertifika Verilecek  

9 Mayıs’ta ilk dersin başlayacağı Blogger Akademi, 13 Haziran’da sona erecek. Blogger Akademi beş hafta boyunca cumartesi günleri 09:00-15:00 saatleri arasında Üsküdar Üniversitesi Çarşı Kampüsü’nde gerçekleşecek.

Eğitimi tamamlayan ve sertifika alan katılımcılar hem kendi hazırlayacakları bloglarını açma şansına sahip olacak hem de eğitim sonrasında 15 günde bir düzenlenen workshoplara katılarak kişisel gelişimlerini sürdürebilecekler. Verilen bu eğitim sonunda en iyi öğrenciler Modanisa tarafından istihdam edilerek Modanisa’nın kurumsal bloğunda yazma şansına sahip olacaklar. Derslerin eğitim koordinatörlüğünü Digibus Ajans Başkanı Salih Çaktıüstlenecek.

Unutmayın,9 Mayıs’ta ilk dersin başlayacağı Blogger Akademi, 13 Haziran’da sona erecek. Blogger Akademi beş hafta boyunca cumartesi günleri 09:00-15:00 saatleri arasında Üsküdar Üniversitesi Çarşı Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.

Blogger Akademi hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve başvuruda bulunmak istersenizwww.modanisa.com/blogger-akademi web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tesettür giyim alanında blogger olmak isteyen kadın okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Daikin Sakura'nın İlk Kadın Girişimcileri İş Yaşamına Atılıyor!

$
0
0

İklimlendirme sektörünün lider kuruluşu Daikin’in yaşama geçirdiği Daikin Sakura Programı’na katılan ilk kadın girişimci adayları eğitimlerini tamamlamalarının ardından iş yaşamına adımlarını atıyor.

KOSGEB, KalDer ve Daikin işbirliği ile gerçekleştirilen ve 3 yılda 100 kadın girişimciye ulaşmayı hedefleyen Daikin Sakura Programı’nın ikinci etabı için geri sayım başladı. İklimlendirme sektörünün öncü kuruluşu Daikin, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) işbirliği ile yaşama geçirdiği "Daikin Sakura Programı" ile üniversite mezunu, girişimcilik potansiyeli olan kadınların, bu potansiyellerini ortaya çıkararak geleceğin iş kadınlarını ülke ekonomisine kazandırıyor.

3 yılda 100 kadın girişimciyi iş hayatına kazandırmayı hedefleyen Daikin Sakura Programı’nın ilk etabını tamamlayan 8 kadın girişimci, 22 Nisan Çarşamba günü Wyndham Grand İstanbul Levent’te düzenlenen törenle plaketlerini aldı.

Geçen yıl programa katılan Alev Aktürk (İstanbul), Emine Mira Demir (İstanbul), Melek Demircan (İstanbul), Melike Gülbahçe (İstanbul), Müzeyyen Karagöz (Ankara),Özlem Erginsoy Uruk (Bursa), Pelin Atak (Ankara) ve Zehra Erdem (Ankara) eğitimlerini başarı ile tamamlayarak, yaşadıkları illerde kendi işyerlerini açarak iklimlendirme sektöründeki yerlerini almaya başladı.

Kadın Girişimcileri Destekleyen Sosyal Sorumluluk Projesi

Genç girişimcilere sertifikalarının verildiği gecede, program hakkında bilgi veren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, Sakura Programı’nı bir sosyal sorumluluk olarak gördüklerini belirterek, şunları söyledi: “Kurum felsefesinin temeline  topluma değer yaratacak çalışmaları koyan 90 yıllık köklü bir kuruluş olarak, Sakura Programı’nı Türkiye’deki genç kadın girişimcileri destekleyen çok değerli bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Programın birinci etabına katılan 8 başarılı girişimci kadın ile yola çıktık. Bu program ile 3 yılda, 100’ü girişimci ve onların yanında işe başlayacak 100 kadın çalışan ile birlikte toplam 200 kadını iş hayatına kazandıracak olmayı hem sektörümüz hem de ülkemiz adına çok önemli buluyoruz.”

Sakura Programı kapsamında KalDer ile birlikte genç girişimcilere finans, girişimcilik, perakende ve yönetim eğitimlerinin yanı sıra teknik konularda eğitim verdiklerine de işaret eden Önder, “Kapsamlı bir eğitim ve hazırlık sürecinin ardından Daikin bayii olarak aramıza katılan bu 8 genç arkadaşımız, rol model olarak ekonomik ve sosyal hayata kazandırılacak” dedi.

Önder, “Spordan iş hayatına kadar kadını hayatın her alanında desteklemeyi kendine görev edinmiş bir kuruluş olarak, KOSGEB ve KalDer ile birlikte böyle bir projeyi hayata geçirerek bu tür işbirliklerine de örnek oluşturmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

KOSGEB’ten Girişimci Kadınlara Geri Ödemesiz 30 Bin TL Mali Destek

KOSGEB İstanbul Anadolu Yakası Hizmet Merkezi Müdürü Serhat Öztürk, KalDer ve Daikin ile işbirliği yaptıkları Daikin Sakura Programı’nın bu kapsamda hayata geçirilen önemli bir çalışma olduğunu vurgularken, KOSGEB olarak verdikleri desteği şöyle anlattı:“KalDer ve Daikin tarafından verilen eğitimlerin sonunda, girişimcilerimiz kurumun toplam 30.000 TL’yi bulan işletme kuruluş, donanım, işletme giderleri ve sabit yatırım desteklerinden geri ödemesiz olarak yararlandı. Gelecek 2 dönemde de seçilecek girişimcilerimize aynı şekilde destek vereceğiz.”

Sakura ile Genç Girişimci Kadınlarımız İş Sahibi Statüsü Kazanıyor

KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan ise, sürdürülebilir bir kalkınma için kadın yeteneklerinin kazanılması ve fırsat eşitliğinin sağlanması konusuna özel bir önem verdiklerini vurgulayarak, KOSGEB ve Daikin işbirliği ile hayata geçirilen Daikin Sakura Programı’nın bu amaca hizmet ettiğini kaydetti.

Daikin Sakura Programı’nın yalnızca kadın girişimci yetiştirmekle kalmayacağını, iş sahibi kadın statüsü kazandıracağına dikkat çeken Doğan, “Ülkemizdeki kadının iş hayatına katkısını artıracak bu proje, kalkınma çalışmalarına bu yönü ile önemli bir doğrudan etki yapacaktır. Ülkemizin kalkınma sürecinde çalışan kadın oranını arttırmak kadar kadın girişimci sayısını arttırmak da önemli. Yaşamın iş boyutunda oransal artış kadar kararda etkin olacak pozisyonlarda olmaları da bir o kadar önemlidir.” dedi.

2. Etap İçin Başvurular Mayıs Ayında Başlayacak

Daikin Türkiye Akademi Koordinatörü Neslihan Yeşilyurt da, Daikin Sakura Programı’nın işleyişi hakkında şu bilgileri verdi:“İlk etabı başarıyla tamamlayan 8 girişimci genç kızımız, yaşadıkları şehirlerde Daikin bayi olarak ilk showroom’larını açmaya başladı. Yeni dönemde bir yandan bu 8 girişimcimizi desteklemeye devam ederken, diğer yandan da ülkemize yeni girişimiler kazandıracağız. Sakura Programı’nın ikinci etabına katılmak isteyen üniversite mezunu kızlarımız, mayıs ayı itibariyle başvurularını yapabilecek. Daikin Sakura Programı’na başvurmak isteyen girişimci adaylarını www.daikinakademi.com adresinden bilgilendireceğiz.”

3 yılda 100 girişimci kadını iklimlendirme sektörüne kazandıracak olan Daikin Sakura Programı’nın 2’nci etabı, mayıs ayında başlayacak. KalDer ve KOSGEB yöneticilerinin yanı sıra iş dünyası ve basından değerli isimlerin yer aldığı bir jürinin yaptığı mülakat ile seçilecek adaylar Ağustos ayı itibariyle eğitime başlayacak. Program ile yalnızca kadın girişimci yetiştirmekle kalınmayacak, eğitim alan kadınlara "iş sahibi kadın" statüsü kazandırılacak. Daikin Sakura Programı kapsamında KalDer ile birlikte kadın girişimcilere finans, girişimcilik, perakende ve yönetim eğitimlerinin yanı sıra teknik konularda toplamda 120 saat süren eğitim verilecek.

Projeye Neden Sakura Adı Verildi?

Proje adını; Japon kültüründe yeniden doğuşun yanı sıra sonsuzluğu simgeleyen kiraz ağacı Sakura’dan alıyor. Bu projenin süresi 3 yıl olarak planlandı, ancak isteniyor ki, üstlendiği misyon ile örnek bir proje olsun. İçeriği ve işleyişi açısından bir ilk özelliği taşıyan bu projenin, özel sektör-devlet-STK işbirliğinin güzel bir örneği olarak yeni projelere de ilham vermesi amaçlanıyor.

Proje ile 3 yıllık dönemde 100 kadın girişimci, işyeri sahibi olacak ve örnek girişimciler olarak topluma değer katacak. Bu da sürdürülebilir bir gelecek açısından önemli bir adım olarak görülüyor.

Unutmayın, Daikin Sakura Programı'nın 2. etap başvuruları Mayıs ayında alınmaya başlayacak.

"Daikin Sakura Programı" hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.daikinakademi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi girişimci olmak isteyen kadın okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Milyonlarca Solucanla Organik Gübre Üretip Satıyor!

$
0
0

Balıkesir'in Bandırma İlçesi'nde, KOSGEB'ten aldığı kredi ile solucan gübresi üretimine başlayan İlknur Pazarcık, bu gübrenin kilosunu 4 liradan satıyor.

Bandırma'da yaşayanİlknur Pazarcık, eşiyle birlikte araştırma yaparken dünyada yaygın olarak üretimi yapılan, ancak birçok insanın bakmaya cesaret edemediği solucan gübresine ilgi duydu.

Dünya 50 Yıldır Biliyor

Solucan gübresinin dünyada 50 yıldır kullanıldığını belirten Pazarcık, "Bir metreküp bitkisel atığa, 50-60 bin solucan koyuyorum. Bu solucanların yedikleri atıklar, 1.5-2 ayda gübreye dönüşüyor. Solucan gübresi daha sonra konulan dorselerin altındaki elekten aşağı düşüyor. Bunları toplayıp, eleyip torbalayıp Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne satıyoruz." dedi.

Devletten Destek Aldı

2012 yılında KOSGEB'ten aldığı kredi ile bu projeyi yaşama geçiren Pazarcık, işini genişleterek Edincik Mahallesinde tesis kurmayı başardı. Halen 5 milyon adet solucanın bulunduğunu ve bunlardan ortalama 20 ton gübre ürettiğini söyleyen İlknur Pazarcık, AB ve ABD'nin ülkesinde solucan gübresi üretimine destek verildiğini söyledi.

Tamamen Organik Olan Gübre Seralar İçin Çok Önemli

Türkiye'nin bu sektöre teşvik vermesini isteyen İlknur Pazarcık, tamamen organik olan solucan gübresinin özellikle seralarda kullanımının çok önemli olduğunu dile getirdi. İşini severek yaptığını belirten Pazarcık,"Verimi en az ortalama yüzde 30 artırırken, 10-15 gün erken hasat imkanı sağlıyor. Solucanların organik artıkları tükettikten sonra ortaya çıkardığı atık olan 'solucan gübresinin' hiçbir kimyasal madde içermemesi nedeniyle tarımda doğal, organik üretim açısından büyük önem taşıyor. Toprakta kimyasal kirliliği ortadan kaldıran, verimi ortalama yüzde 30 artıran, toprağı yenileyen, rehabilite eden ve su tutma kapasitesini artıran solucan gübresini, her çiftçi üretebilir." dedi.

Türkiye'nin Dışa Bağımlılığını Azaltıyor

Pazarcık, solucan gübresi üretiminin artırılması ile birlikte kimyasal gübre üretiminde dışa bağımlı olan Türkiye'nin önemli döviz tasarrufu sağlayacağını belirtti.

5 Milyon Solucanı Var

Solucan gübresiüretiminde özellikle kırmızı solucanların kullanıldığını dile getiren Pazarcık, "50 yıldır dünyada kullanılan bu çok kıymetli ürün, Türkiye'de yaygın olarak bilinmiyor ve kullanılmıyor. 5 milyon solucanım var. Her gün 5 milyon işçi, hiç sigorta-yemek istemeden benim için üretim yapıyor. Solucan gübresi 1 metreküp bitkisel atığa 50-60 bin adet solucan koyuyoruz, 1,5-2 ayda gübreye dönüşüyor. Solucanların yedikleri atıklar gübre oluyor, gübre dorselerin altındaki elekten aşağı düşüyor. Bunları toplayıp, eleyip torbalayıp Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne satıyoruz. Normal şartlarda solucan gübresinin kilogramı 4 lira, ancak toptan satışlarda fiyatlar değişebiliyor." dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

ABD’nin Kendi Servetini Kazanan En İyi 50 İş Kadını Listesinde Bir Türk!

$
0
0

Dünyaca ünlü Forbes dergisinin hazırladığı “Amerika’nın Servetini Yaratan 50 Kadın” listesinde ilk defa bir "Türk" yer aldı.

Dünyaca ünlü Forbes dergisinin hazırladığı “Amerika’nın Servetini Yaratan 50 Kadın” listesinde, eşi Fatih Özmen’le birlikte Sierra Nevada Havacılıkşirketini kuran Eren Özmen de yer aldı.

SNC şirketinin Başkanı Eren Özmen, 900 milyon dolarla Forbes dergisinin oluşturduğu ve ABD’de kendi servetini yaratan 50 başarılı kadının yer aldığı listedeki tek Türk isim oldu.

Özmen Çifti, Türkiye’nin 'Milli Uçak' Projesinin de Ortaklarından

Özmen, 900 milyon dolarlık servetiyle listenin 19. sırasında bulunurken, sıralamada birincilik, 4.5 milyar dolarlık servetin sahibi olan 31 yaşındaki Elizabeth Holmes’a ait.

Derginin 15 Haziran’da çıkacak sayısında yer alan sıralama, ABD’nin kendi servetini kendisi yaratan 50 başarılı iş kadınını biraraya getirdi.

Liste, Amerikalı veya uzun süredir Amerika’da yaşayan, servetlerini miras ya da aileleri yoluyla edinmeyip tamamen kendisi yaratmış kadınlar seçilerek oluşturulmuş.

Amerika merkezli Sierra Nevada Havacılık şirketinin sahibi olan ve şirketi eşi Fatih Özmen’le birlikte kuran Eren Özmen, listeye giren tek Türk oldu. 900 milyon dolarlık servetiyle listenin 19. sırasında yer alan Özmen, aynı zamanda Sierra Nevada Corporation’ın (SNC) başkanlığını yürütüyor.

Nevada Üniversitesi’nde İş İdaresi konusunda masteri bulunan ve söz konusu şirkette işe başlayan Eren Özmen, eşiyle birlikte çalıştıkları SNC’yi 1994 yılında satın almış. Devraldıkları şirketi daha da büyüten ve ABD’nin 18 eyaletinin yanı sıra Avrupa’da da organize olan Özmen çifti, personel sayılarını da 20’den 3 bine ulaştırdı.

Sierra Nevada Corporation hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.sncorp.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

NTV kaynaklıHaberimizi  tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Alternatif Tekstil Endüstrisi "TATEG" Çatısı Altında Toplanıyor!

$
0
0

Türkiye’de ve dünyada hızla büyüyen ve gelişen bir sektör haline gelen alternatif tekstil endüstrisi, ilk kez bir çatı altında birleşiyor.

Alternatif tekstil endüstrisi, alt yapısı hazırlanarak Tasarımcılar ve Tekstil Girişimcileri Derneği (Tateg) ismiyle kuruldu. Dernek bünyesinde bir araya gelen sektörün önde gelen tasarımcı ve tekstil firmalarının öncelikli amacı ise; değerlerine sahip çıkan alternatif tekstil endüstrisinin gelişimine ivme kazandırmayı amaçlamak ve ilerleyen yıllarda bu sektörden dünya markaları çıkarmak. Tateg bünyesinde bir araya gelen girişimciler, sektörün tamamını kapsayacak bir oluşumla, genç girişimcilerin kurumsallaşmasına katkı sağlamayı amaçlıyor. Bu amaçla ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösterecek dernek, üniversiteler ve belediyeler ile iş birliği yaparak eğitim ve konferanslar düzenleyecek. Yeni girişimcilere üretim, satış, stüdyo, Reklam, danışmanlık ve showroom hizmeti sunarak markalarını geliştirmelerine, toptancılarla buluşmalarına ve ihracat yapabilmelerine olanak tanıyacak faaliyetlerde bulunacak.

Derneğin kurucu başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Genç Girişimci ve Ekonomiye Katkı Ödülü alan Şüheda Aydın Pehlivan olurken; kurucu üyeler ise Sefa Merve, Kurucu Ortağı Oya Okur Erciyeş, Fayda Tekstil ve sektörün önde gelen tasarımcılarından Esra Keskin Demir, Çağla Aksu, Demet Yıldız, Neşe Kahramantürk.

TATEG Yönetim Kurulu’nda Haşema, İnvee Triko, Tekbir, Lamra İpek, Jaade, Yeşil Topuklar, Hayyat Medya gibi lokomotif firmaların yanı sıra stil danışmanı Esra Seziş Kiğılı ve yine sektörün öncü tasarımcılarından Elif Kavakçı, Pınar Şems, Gönül Kolat, Kuaybe Gider, Safiye Ekiz, Minel Aşk (Tuğba Kuşçuoğlu), Filiz Yetim gibi isimler yer alıyor.

Haberimizi alternatif tekstil endüstrisinde faaliyet gösteren girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimciler Teknoloji Melekleri Proje Pazarı'nda Yatırımcılarla Buluştu!

$
0
0

Teknoloji ve bilişim projesi olan gençleri projelerini hayata geçirmek için yatırımcılarla bir araya getiren, “Teknoloji Melekleri Proje Pazarı” etkinliği 15 Haziran 2015 Pazartesi günü İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşti.

İstanbul Kalkınma Ajansı destek programı kapsamında İstanbul Ticaret Odası’nın düzenlediği etkinlikte 15 genç girişimci projelerini akademisyenlere ve melek yatırımcılara sundu. Başarılı olan girişimciler Silikon Vadisi’ne gönderilerek projelerini dünya çapında tanıtma fırsatı bulacak.

Kadın istihdamına yönelik hayata geçirilmiş olan “Teknoloji Melekleri” projesi en önemli katma değer unsuru olarak, gelişme potansiyeli yüksek olan teknoloji/bilişim sektörüne yönelik nitelikli insan kaynaklarının ve yaratıcı iş fikirlerinin geliştirilerek sektör tarafından ticarileşmesini sağlıyor. Proje kapsamında düzenlenen eğitim programlarına katılan öğrenciler, sektöre yönelik ürettikleri uygulamaları ve dijital iş fikirlerini düzenlenen proje pazarı dahilinde işletmeler ile paylaşabilme imkanına sahip oluyorlar. Böylece üretilen fikirlerin ticarileşmesi, sektörün ise yenilikçi fikirleri tanıması sağlanıyor. “Teknoloji Melekleri” projesinde başarılı öğrenciler Silikon Vadisi’ne gönderilerek projelerini dünyaya duyurma fırsatı yakalıyor.

“Teknoloji Melekleri Proje Pazarı” etkinliğinde konuşma yapan TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Hatice Dinçbal Kal, “TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu olarak kuruluşumuzun amacı kadın istihdamı ile kadın girişimciliğin önünü açmak ve yaygınlaşmasını sağlamaktır. Öncelikle tüm bu faaliyetlerimizde bizlere destek olan sayın başkanım İbrahim Çağlar’a, yönetim kuruluna, genel sekreterliğimize ve bizimle çalışan herkese huzurunuzda teşekkür ederim.  Kadın istihdamı ve girişimciliğe yönelik Fikrim Artık İşim ve Teknoloji Melekleri projelerimizi hayata geçirdik. Bu projelerde, girişimci oldular, kurul üyesi oldular ve hala bizimle birlikte bulunuyorlar. Bugün ise İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan destek aldığımız İstanbul Ticaret Odası Liderliği’nde ve İstanbul Ticaret Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirdiğimiz “Teknoloji Melekleri” projemizin finalindeyiz. Gerçekleşecek sertifika törenimizde Teknoloji Melekleri kapsamında kursiyerlerimiz sertifikalarını alacaklar ve aynı zamanda genç kızlarımız yaptıkları projelerini akademisyenlere ve melek yatırımcılara sunacaklar. Başarılı isimler Silikon Vadisi’ne gönderilecek. Son yıllarda da gördüğümüz üzere her işin başı teknoloji ve teknoloji de çok hızlı gelişiyor. Mobil teknolojilerinde de akıllı telefon ve internet kullanımı hızla artıyor. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda internet kullanımı 2015 yılı sonuna doğru dünya da 4 milyara ulaşacak. Türkiye’de de interneti 45 milyon kişi kullanıyor. 2014 yılı itibariyle 9 milyon akıllı telefon kullanıcısı var.  Dolayısıyla biz de mobil teknolojilerinde başarılı olmuş projelerimizin dünyaya tanıtımında kızlarımızın da yer almasını amaçlıyoruz.” açıklamalarında bulundu.

"Teknoloji Melekleri Projesi" hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.teknolojimelekleri.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

EO Türkiye'nin Yeni Başkanı Gamze Cizreli Oldu!

$
0
0

İş dünyasının küresel çaptaki en büyük ağlarından biri olan Entrepreneurs’ Organization’ın EO Türkiye ofisi yeni başkanını seçti. EO Türkiye Başkanı, Big Chefs Cafe & Brasserie’nin kurucusu Gamze Cizreli oldu.

Cizreli, Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişimine son 3 yıldır sunduğu katkılarla adından sıkça söz ettiren EO Türkiye’nin yeni dönem hedefleriyle ilgili,“Ülkemizdeki yenilikçi ve yaratıcı fikirleri desteklemeyi sürdürecek; hem bünyemize kattığımız yeni üyelerimiz hem de gurur duyarak hayata geçireceğimiz global ve ulusal projelerimizle çok daha güçlü şekilde yolumuza devam edeceğiz.” dedi.

Entrepreneurs’ Organization (EO) Türkiye’nin yeni başkanı Gamze Cizreli oldu. Big Chefs Cafe & Brasserie’nin kurucusu ve 2 yıldır EO Türkiyeüyesi olan Cizreli, EO Türkiye Başkanlığı görevini Can Bayraktar’dan devraldı. Cizreli, organizasyon bünyesinde daha önce Üyelikten Sorumlu YK Üyesi görevinde bulunmuştu.

“Yenilikçi ve Yaratıcı Girişimcilere Yol Göstermeyi Sürdüreceğiz”

Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişimine katkı sunan EO Türkiye’nin yeni dönem hedeflerine yönelik açıklama yapan Gamze Cizreli,“İş dünyasının küresel çaptaki en büyük ağlarından biri olan EO’nun Türkiye ofisi olarak son 3 yıldır çalışmalarımıza hiç durmadan devam ediyoruz. Girişimciliği özendirici, destekleyici ve eğitici faaliyetlerimizle girişimcilere hiç durmaksızın yol gösteriyor ve onların birbirlerinden öğrenerek daha büyük başarılara imza atmalarını sağlıyoruz. Özellikle gençlere yönelik düzenlediğimiz yarışma, eğitim ve workshop’larla, gençlerin girişimciliği bir kariyer rotası olarak seçmesi için farkındalığı artırıyoruz. Önümüzdeki dönemde ülkemizdeki yenilikçi ve yaratıcı fikirleri desteklemeyi sürdürecek; hem bünyemize kattığımız yeni üyelerimiz hem de gurur duyarak hayata geçireceğimiz global ve ulusal projelerimizle çok daha güçlü bir organizasyon olarak yolumuza devam edeceğiz.” dedi.

Gamze Cizreli Kimdir?

ODTÜ İşletme Bölümü mezunu olan Gamze Cizreli 2007 yılında Ankara’da Big Chefs’i kurdu ve kısa sürede Türkiye’de farklı kentlere yayılmasını sağladı. Türkiye’nin en önemli kadın girişimcileri arasında yer alan Gamze Cizreli, Ekonomist dergisi ile Garanti Bankası’nın işbirliği ve KAGİDER’in katkılarıyla düzenlenen yarışmada, 2010 ve 2014 yıllarında iki kez Yılın Kadın Girişimcisi seçildi. 2011 yılında Ekonomist okuyucularının yanıtladığı anket sonucuna göre Yılın İş İnsanı ödülüne layık görüldü.

Entrepreneurs’ Organization (EO) Türkiye hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.eoturkey.org web adresini ziyaret edebilir, sosyal medya paylaşımlarını ise facebook hesabından takip edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

"Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı" Yayımlandı

$
0
0

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca hazırlanan, 6 hedef altında 85 eylemden oluşan 2015-2018 yıllarına ilişkin "Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı (VSEP)" yayımlandı.

Yüksek Planlama Kurulunun, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca hazırlanan "Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planının (2015-2018)" kabulüne ilişkin kararı Resmi Gazete'de yer aldı.

Buna göre, VSEP, Türkiye'nin son 10 yılda gösterdiği ekonomik büyüme performansının sürdürülebilir kılınmasını ve yüksek katma değerli, yüksek teknolojili üretime dayalı sanayi yapısına dönüşümü yönlendirmeyi amaçlıyor.

Sanayinin verimlilik temelli yapısal dönüşümünü hızlandırma temel amacı doğrultusunda genel strateji çerçevesi oluşturularak, öncelikler ve dönüşüm alanları belirlenerek, başvurulacak başlıca politika araçları tanımlandı. Bu çerçevede, 6 hedef altında 85 eylemden oluşan eylem planı hazırlandı.

VSEP verimlilik alanındaki gelişmelerin veri ve analizler yoluyla değerlendirilmesi ve toplulaştırılması amacıyla,

  • "İstihdam ve İşgücü Verimliliği",
  • "Yatırım Ortamı ve Sermaye Verimliliği",
  • "Sanayinin Fiziksel Gelişimi",
  • "Sürdürülebilir Üretim",
  • "Ar-Ge ve Teknoloji",
  • "Eğitim".

olmak üzere 6 durum analizi raporuyla desteklendi.

VSEP’in hedefleri şöyle belirlendi:

  • Verimlilikle ilgili alanlarda politika oluşturma süreçlerini geliştirmek ve izlenebilirliği artırmak.
  • Eğitim sistemi ile işgücü piyasası arasındaki uyumu güçlendirmek ve işgücü verimliliğini artırmak.
  • İş ve yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik tedbirlerle sermaye verimliliği oranlarını yükseltmek.
  • Sanayide sürdürülebilir üretim altyapısına dönüşüm sürecinde uygulama ve teknolojileri yaygınlaştırmak.
  • Üretimin mekansal organizasyonuyla elde edilen faydayı artırmak, bu doğrultuda bölgesel ve sektörel güç birlikleri oluşturmak.
  • Başta KOBİ'ler olmak üzere firmaların teknolojik donanımlarını, kurumsallaşma, verimlilik uygulama ve Ar-Ge kapasitelerini güçlendirmek."

İstihdama Yönelik Teşvikler Çeşitlendirilecek

VSEP kapsamında, eğitim-istihdam bağlantısı güçlendirilecek, Türkiye Yeterlilik Çerçevesinin yapılandırılmasına yönelik çalışmalar tamamlanacak, eğitim programları meslek standartları doğrultusunda güncellenecek. İlk ve ortaöğretimde fen ve matematik müfredatı, Türkiye Yeterlilik Çerçevesi doğrultusunda yenilenecek. Mühendislik ve fen bilimleri lisans programlarına yönelik Kalite Güvence Sistemi oluşturulacak. KOBİ'lerde teknik personelin donanım ve becerilerini artırmaya yönelik ülke ölçeğinde bir program oluşturulacak.

Kadınların işgücüne katılım düzeyini artırmaya yönelik Türkiye’ye özgü bir model oluşturulup uygulamaya konacak. İstihdama yönelik teşvikler çeşitlendirilecek. Sanayi bölgelerinde kadınlar üzerindeki çocuk bakımı yükünün azaltılmasına yönelik olarak başlatılan uygulamalar ülke genelinde yaygınlaştırılacak.

Bölgesel ve Sektörel Verimlilik Gelişim Haritası Oluşturulacak

  • Verimlilik alanındaki sorunların sanayi sektörleri ve bölgeler özelinde farklılaşma ve yoğunlaşma düzeylerini belirleyen, saha araştırma ve gözlemlerine dayalı bir araştırma ve analiz çalışması yürütülecek. Türkiye Bölgesel ve Sektörel Verimlilik Gelişim Haritası oluşturulacak.
  • Teşvik ve finansal destek olanakları güçlendirilecek, desteklerin etkilerinin izlenmesine yönelik bir mekanizma oluşturulacaktır. Sektörler, alt sektörler ve bölgeler düzeyinde sermaye verimliliğini izlemeye olanak sağlayacak şekilde, sermaye stoku sayımları ve tahminleri yapılacak, bu doğrultuda sermaye verimliliği istatistikleri yayımlanacak.
  • Türkiye Yatırım Potansiyeli Bilgi Bankası oluşturulacak. Yatırıma uygun arazilerin sorgulanabilmesi imkan tanıyacak şekilde, kurumların güncel verilerini kullanan internet tabanlı bir sorgulama arayüzü hazırlanarak pilot illerde kullanıma açılacak.
  • Sanayi işletmelerinin eğitim ve danışmanlık ihtiyaçlarının sistematik bir biçimde izlenmesine ve giderilmesine, verimlilik alanındaki bilimsel ve teknik kapasitenin uygulamalı eğitimler ve model fabrika gibi uygulamalarla güçlendirilmesine, bilimsel yayın ve etkinliklerin niteliğinin yükseltilmesine ve bu kapsamda üniversite-sanayi-kamu arası ortak iş yapabilme kabiliyetinin artırılmasına imkan sağlayacak şekilde Verimlilik Akademisi kurulacak.
  • İşletmelerin rekabet öncesi işbirliği, Ar-Ge, tedarik, atık yönetimi ve pazarlama faaliyetlerinde ortak davranmalarına olanak sağlayacak şekilde bilgi ve veri paylaşımına gidebileceği Sanayi Etkileşim Ağı (işletme sosyal ağ platformu) oluşturulacak. Katılımın gönüllü olması öngörülen ağa yönelik olarak sistem tasarımı aşamasında pilot uygulamalara başvurulacak.
  • KİT'lerde bağımsız denetim ve iç kontrol sistemi hususlarının hayata geçirilmesine yönelik mevzuat düzenlemesi yapılarak karar alma süreçleri etkinleştirilecek, KİT'lerin verimlilik ilkelerine göre faaliyet gösterme kapasiteleri artırılacak.

www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Kadın Girişimciliği Araştırması 2015 Sonuçları Açıklandı!

$
0
0

ODTÜ Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Ecevit'in koordinatörlüğünde yürütülen ve Garanti Bankası tarafından desteklenen "Kadın Girişimciler Araştırması"nın sonuçları açıklandı.

ODTÜ ve Garanti Bankası iş birliğiyle hazırlanan Kadın Girişimciliği Araştırması sonuçlarına göre, nicel araştırma için Garanti Bankası müşterisi 304 kadın girişimci ile görüşüldü. Araştırmaya katılan kadın girişimcilerin yüzde 61'inin üniversite ve üzeri eğitimli, dörtte üçünün ise evli olduğu tespit edildi.

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, araştırmanın kadın girişimcileri destekleyen mekanizmaların tanımlanması açısından değer taşıdığını söyledi. Araştırmanın, kadın girişimcilerle ilgili proje geliştirilen bütün kurum ve kuruluşlara yol göstermesi temennisinde bulunan Karadere, şöyle devam etti.

"Garanti Bankası, kadınların potansiyelinden yararlanmak adına kadın girişimciliğini farklı bir segment olarak ele alan ilk özel banka oldu. Bu kapsamda 2006 yılında yola çıkarken yaptığımız araştırmalar kadınların en çok cesaret, finansman ve eğitim alanında eksiklik hissettiğini gösterdi. 2007'de KAGİDER ve Ekonomist Dergisi iş birliğiyle Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması'na başladık. 2008 yılında KAGİDER ile başlattığımız 'Kadın Girişimci Buluşmaları' sayesinde 30 ilde 6 bin kadına ulaştık. 2012 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile kadın girişimcilerimize bir anlamda MBA benzeri eğitim veriyoruz."

Karadere, geçen eylül ayında, kredi aşamasında kadın girişimcilere kefalet desteği sunmak amacıyla Kredi Garanti Fonu (KGF) ile özel bir protokol imzaladıklarını belirterek, bu çabalarının uluslararası platformlarda da takdir edilmeye başlandığını aktardı.

Çalışmalarının başta Birleşmiş Milletler olmak üzere prestijli kurumlar tarafından örnek gösterilmesinden, kadın konusunda "sicili çok da parlak olmayan Türkiye" açısından gurur duyduklarını belirten Karadere, mart ayında Birleşmiş Milletler tarafından New York'ta gerçekleştirilen "Kadının Güçlenmesi Prensipleri Yıllık Konferansı"nda özel sektörden Türkiye'yi temsil eden tek banka olarak yer aldıklarını hatırlattı.

- "İş sahibi kadınlara veya hakim ortağı kadın olan firmalara 2.8 milyar TL finansman sağladık"

Nafiz Karadere, bugüne kadar iş sahibi kadınlara veya hakim ortağı kadın olan firmalara 2.8 milyar TL tutarında finansman sağladıklarının altını çizerek, kadın girişimci destek paketi kapsamında özel ödeme seçenekleriyle finans çözümleri sunmaya devam ettiklerini anlattı.

Karadere, Garanti Bankası'nın bugüne kadar kadın girişimciliğini teşvik etmek için yaptığı etkinlikler ve hayata geçirdiği özel programlarla kadınların güçlenmesi anlayışını benimseyen, onlara pozitif ayrımcılık yapmayı hedefleyen banka olduğunu dile getirdi.

Kadınların kendi işlerini kurma yolunda güçlenmesinin, girişimciliğin desteklenmesinin en önemli gerekçesi olduğunu kabul ettiklerini belirten Karadere, şunları kaydetti:

"Ekonomik açıdan güçlenen kadınların politik arenada daha etkin olarak var olacağına inandık. Bu yola çıktığımızda yalnızdık. Aradan geçen 9 yılda bankamızın inançla sürdürdüğü çalışmaların başta özel sektörümüz olmak üzere bir çok kuruluşa ilham verdiğini gururla gördük. Kadın girişimcileri destekleyen kurum ve kuruluşların sayısının artmasından gurur duyuyoruz. Bizim gibi şirketlerin çabaları, kadınların ekonomiye katılmasını desteklemek için tek başına yeterli değildir. Kadın girişimciliğinin kamu, özel sektör ve sivil toplum tarafından eşit derecede sorumluluk üstelenerek desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bankamızın sürdürülebilirlik politikasının önemli parçası haline gelen çalışmalarımız aynı inanç ve heyecanla artarak devam edecek."

Yıldız Ecevit ise Garanti Bankası ile çalışma nedenlerinin, kadın girişimciliği konusundaki yaklaşımlarına paralel bir uygulaması olmasından kaynaklandığını söyledi.

Kendi işini kurmak, sürdürmek ve bunun için mücadele vermenin kadınları güçlendireceğini vurgulayan Ecevit, girişimci kadınların kendi kararlarını alabilen, bunları hayata geçirebilen, kendilerini kişisel olarak geliştirmekle kalmayıp ailelerinin refahını da artıran kadınlar olduğunu belirtti.

Bu bağlamda kadın girişimciliğinin özendirilmesi, kurumsal teşvik ve destekler sağlanması gerektiğini aktaran Ecevit, Türkiye'de kadınların ücretli veya kendi hesabına ev dışında çalışmasını onaylayacak, toplumsal cinsiyet eşitliğini yeşertecek bir iklime ihtiyaç olduğunu söyledi.

Ecevit, araştırmanın amacının girişimci olmanın, kendi işini kurmanın kadınların güçlenmesine etkisini ortaya çıkarmak olduğunu aktardı. Kadın girişimci tanımının doğru yapılması gerektiğine işaret eden Ecevit, dünyada 4 çeşit yaklaşım olduğunu ancak bunların kadını ekonomik kalkınma, istihdamı artırma ve yoksulluğun giderilmesi gibi konularda aracı olarak gördüğünü ifade etti.

- "Kadın girişimcilerin yüzde 56'sı kadın olmaktan kaynaklanan sorun yaşamıyor"

Araştırma sonuçlarını açıklayan Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlknur Yüksel Kaptanoğlu ise araştırmanın nicel araştırma bölümü için 15 ilden seçilen Garanti Bankası müşterisi 304 kadın girişimciyle, nitel bölümde ise 4 ilde, nicel araştırmaya dahil olmayan Garanti Bankası müşterisi 34 kadın girişimciyle görüşme yapıldığını söyledi.

Araştırmada, araştırmaya katılan kadın girişimcilerin yaşlarının 22 ile 68 arasında değiştiği, dörtte üçünün ise evli olduğu tespit edildi. Ayrıca, kadın girişimcilerin yüzde 56'sının kadın olmaktan kaynaklanan sorunlar yaşamadığı, geri kalanların ciddiye alınmama, küçümsenme, erkeklerle aynı ortamda çalışmalarının onaylanmaması ve cinsellikle ilgili imalarla karşılaşma gibi sorunlarının olduğu aktarıldı.

Kadın girişimcilerin yüzde 66'sı 40 yaşın üstünde olduğu, yüzde 87'sinin işlerini 35 yaşından sonra kurduğu tespit edildi. Yüzde 61'i üniversite ve üzeri eğitime sahip kadın girişimcilerinin eğitim düzeyi yükseldikçe, kendilerine güven ve cesaretlerinin arttığı görüldü. Kadın girişimcilerin yüzde 84'ünün ise kendi işini kurmadan önce başka işlerde deneyim kazandığı belirlendi.

Verilere göre, kadınların yüzde 31'i bağımsız kişiliğe sahip, kararlı, hırslı ve azimli olmayı önemsiyor. Yüzde 25'i kendine güvenmeyi, yüzde 24'ü işini severek yapmayı, çalışkan ve disiplinli olmayı değerli buluyor. Yüzde 9'u aileye karşı sorumlu olmayı, yüzde 7'si sosyal ilişkilerde başarılı olmayı, kendi işini kurmalarında etkili güçlü özellikler olarak tanımlıyor.

Kadın girişimcilerin yüzde 49'unun iş kurma aşamasında attığı ilk adımın, işyeri mekanı aramak ya da mevcut işyerini düzenlemek olduğu görüldü. Kadınların yüzde 71'i piyasada tanınmak, markalaşmak, hizmet ve ürün çeşidinin artması gibi nedenlerle işlerini büyütmeyi hedeflediğini, bunun için kendi birikimleri dışında bankalardan kredi ve KOSGEB'den destek aldıklarını dile getirdi.

Araştırma kapsamında kadın girişimciler, iş kurma kararlarının oluşumuna göre işini kendi isteğiyle kuranlar (yüzde 51), aile ve eş desteğiyle kuranlar (yüzde 31), fırsatlar ve ekonomik koşullar nedeniyle kuranlar (yüzde 18) olmak üzere 3 grupta ele alındı. Kadın girişimcilerin yüzde 59'unun işini kendi birikimine dayanarak, yüzde 24'ünün banka kredisiyle, yüzde 23'ünün eşinden, yüzde 19'unun ise ailesinden destek alarak sermaye oluşturduğu görüldü.

Araştırma, kadın girişimcilerin yüzde 82'sinin hizmet sektöründe faaliyet gösterdiğini, yüzde 40'ının işkolu olarak ticaret ve satış alanında yoğunlaştığını ortaya koydu. Kadınlar tarafından işletilen kuruluşların yüzde 75'inin 2000 ve sonrasında kurulması, bu dönemde yaygınlık kazanan kadın girişimciliğini teşvik edici politika ve uygulamaların önemini işaret etti. Kadınların yüzde 70'inin mikro işletme sahibi olduğu görüldü.

Kadın girişimcilerin dörtte üçünün evli olduğu tespit edildi. Büyük bölümünün, yoğun tempoyla erkek egemen bir ortamda çalışırken, aile ve iş arasındaki dengeyi kurmakta zorlandığı, bu nedenle evliliği veya çocuk sahibi olmayı ertelediği tespit edildi.

Kadınların yüzde 48'i çocuk bakımı, yüzde 31'i her şeye yetişememe ve yorgunluk sorunlarını dile getirdi. Girişimcilerin yüzde 11'i, halen iş ve aile dengesini kuramadığını söyledi. Bu dengeyi kurmak amacıyla ev işleri ve çocuk bakımı için ücretli destek isteyen kadın girişimcilerin yüzde 47, gönüllü destek bekleyenlerin ise yüzde 49'luk bir orana sahip olduğu görüldü.

TimeTurk Haberimizi kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dünyada 1,5 Milyon Kişi Türk Kadının Ürettiği Teknolojik Lensler İle Görüyor!

$
0
0

VSY Biotechnology, katarakt ameliyatında göze yerleştirilen göz içi lenslerini; Türkiye’nin Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca onaylı ilk ve tek biyoteknoloji Ar-Ge Merkezi’nde geliştirdi.

Lensler merkezde kimyager, biyomedikal ve optik mühendisleri gibi birçok meslek dalından bilim insanlarının bir arada olduğu güçlü bir ekip ile tasarlanıyor. VSY Biotechnology’nin İstanbul’daki Tuzla ve Ataşehir fabrikalarında çalışan kadınların oranı yüzde 70. VSY’de çalışan toplam 258 kişinin ise yüzde 58’ini kadınlar oluşturuyor. Şirketin 4 Genel Müdür Yardımcısı’ndan 2’si kadın; ayrıca insan kaynaklarından, kurumsal iletişime, satış bölümlerine kadar diğer bütün birimlerinde de gerek bölüm müdürü gerekse uzmanların sayısında kadınların ağırlığı hemen fark ediliyor. VSYkadın egemen iş gücüyleTürkşirketlerine örnek teşkil ediyor.

Yaklaşık 5 yıldır Japonya’dan Almanya’ya, Brezilya’dan Filipinlere kadar 50’den fazla ülkeye ihraç edilen göz içi lensler, şimdiye kadar tüm dünyada 1,5 milyon kişiye ameliyat ile takıldı. Türkiye’de de katarakt lensi kullanan her 2 kişiden biri VSY’nin göz içi lens markalarını kullanıyor. İmplante edilen lens sayısının yüksekliğine rağmen tek bir şikâyet alınmaması üretimde kullanılan teknolojinin yanında kadın zekâsı, hassasiyeti ve konsantrasyonunun gücünü, kadın çalışanların başarısını ortaya koyuyor.

Bununla birlikte; TÜBİTAK, TTGV, TÜSİAD tarafından her yıl verilen Teknoloji Büyük Ödülü’nün 2010 yılında sahibi olan VSY Biotechnology’nin, Türkiye’de bu alanda ithalatın önünü %50 oranında kesmesi de şirketin ve kadınların başarısını destekliyor. VSY, Türkiye biyoteknoloji ihracatının yarısından fazlasını tek başına yapıyor.

Türkiye’nin yaklaşık 78 milyonluk nüfusunun yarısını kadınlar oluşturmasına rağmen kadınların iş dünyasındaki yeri toplam nüfus içindeki ağırlığını yansıtmayacak şekilde düşük. TÜİK’in Hane Halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; erkeklerde işgücüne katılma oranı  %70,6 iken kadınlarda bu oran %30,7.

Avrupa Birliğiüye ülkelerine bakıldığında da Türkiye’nin kadın istihdam oranındaki düşüklüğü net bir şekilde görülebiliyor. Kadın istihdamının en düşük olduğu Yunanistan’da bile bu oran yüzde 40 seviyesinde bulunuyor; en yüksek olduğu İsveç’te ise yüzde 72,5’e çıkıyor. Kadın istihdamının toplam istihdam içindeki payı yüzde 44 olan OECD ülkelerinde de Türkiye’nin bir buçuk katı oranında kadın istihdamının gerçekleştiği görülüyor. Türkiye’de kadınların istihdam oranının artırılmasına yönelik çeşitli sosyal projeler devam ederken, bu konuda şirketlere de görevler düşüyor.

VSY’nin her kademesinde kadın çalışanların olduğunu vurgulayan VSY Biotechnology CEO’su Dr. Ercan Varlıbaş, “Bizim için olmazsa olmaz’lar olarak değerlendirilebilecek bir gerçek, kadın çalışanlarımızın kurum içindeki varlığıdır. Kadın hassasiyetine, titizliğine,  zeka ve sadıkane yaklaşımlarına güveniyoruz. VSY’nin hedeflerine bir bütün olarak tüm çalışanlarımızla birlikte ilerliyoruz. Bu yolda kadın çalışanlarımızın şirketimize katkıları yadsınamayacak kadar önem arz etmektedir.”şeklinde konuştu.

AR-GE’nin Arkasındaki Başarılı Kadın

Ar-Ge Merkezi Yöneticisi Elif Kahvecioğlu, TUBİTAK ile yapılan birçok ödüllü projenin yöneticisi. Biyoteknoloji alanında üretilmesi planlanan birçok inovatif ürün projelerini de yönetiyor. Kahvecioğlu son dönemde iş hayatındaki kadın profilinin değiştiğini, artan eğitim düzeyiyle  birlikte  kadınların işe katılım oranlarının arttığını belirterek VSY Biotechnology’de kadın egemen bir yapının oluşmasını şöyle yorumluyor:

“VSY Biotechnology’nin teknik bölümlerinde de kadınların sorumlu olduğu alanlar çoğunlukta. Biyoteknoloji alanında Ar-Ge ve üretim yapıldığından dolayı araştırma-test-analiz faaliyetleri hayli yüksek oranda gerçekleşiyor. Ar-Ge Merkezimiz’de yüksek lisans ve doktoralı çalışanlarımızdan kadınların sayısı erkeklere göre daha fazla; buna paralel olarak Ar-Ge, kalite ve ruhsatlandırma bölümlerimizi kadınların yoğun çalıştığı alanlar olarak sayabiliriz. VSY Biyoteknoloji’nin medikal alanda ürün portföyü olması, üretimde kadın iş gücü artırımına yönelik pozitif yaklaşım sağlıyor. Kadınların sahip olduğu iletişim, önsezi yetenekleri ve çoklu-görevlere erkeklere göre daha yatkın olmaları, iş hayatında başarı grafiğini yükselten etmenler arasında; bu özellikleri zorlukları aşma konusunda iş hayatında başarıya ulaşmalarına kapı açmaktadır.”

Fabrikaların lens üretiminde stratejik alanlarından biri olan Temiz Oda’da da kadın çalışanlar ağırlıkta. Bu bölümde çalışan 24 kişinin 22’si kadınlardan oluşuyor. Özel bir sistemden geçerek, özel kıyafetlerle ulaşılabilen Temiz Oda’da; lenslerin optik kalitesinin ölçülmesi, mikroskobik yüzey kontrollerinin yapılması, gerekli optik testlerinin gerçekleştirilmesi ve paketleme onayının verilmesi gibi çok yüksek hassasiyet ve titizlik gerektiren süreçler başarıyla gerçekleştiriliyor.

VSY Biyoteknoloji’nin Önemli Kademelerinde Bulunan KadınYöneticilerinden Kısa Kısa Görüşler:

-Yurtdışı Satış ve Pazarlama Kanalındaki Kadın Yönetici: Özge Altunbaş Göktekin:

VSY’nin farklı bölümlerinde 15 yıldır yönetici olarak görev alan Yurtdışı Satış Ve Pazarlama & İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Özge Altunbaş Göktekin, son 2 yıldır Yurtdışı Satış ve Pazarlama & İş Geliştirme Bölümü’nün Genel Müdür Yardımcılığı görevinde.  Her geçen gün ihracat ülkelerine yenilerinin eklendiği bu bölümün başındaki Göktekin’e kadınların başarısının nedenleri soruldu:  “Kadınlar hem doğaları gereği hem de planlı, titiz, mükemmeliyetçi yetiştirilmelerinden dolayı özellikle de toplumumuzda, küçük yaşlardan itibaren erkeklere oranla daha fazla sorumluluk alıyorlar. Hayatın pek çok aşamasında farklı görevleri aynı anda üstlenmeleri de onların organize ve planlı olmalarını sağlıyor. İş hayatında da kadınların bu özellikleri sayesinde daha başarılı olduklarını düşünüyorum.  Anaçlığın verdiği yardımseverlik, vericilik özellikleri  kadınları iş hayatında başarıya götüren bir diğer nedendir.  Şirketimizde gerek mavi gerekse de beyaz yakalı oranlarında kadınların fazla oluşunu ve başarılı kadınların çoğunluğu oluşturma nedenini buna bağlıyorum.”

-Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Saibe Karadeniz :

VSY’de 12 yıldır görev alan Saibe Karadeniz, şirkette kadın çalışanların ağırlıkta olmasını şu şekilde değerlendirdi: “VSY’de, kurumsal hizmet anlayışımız  çerçevesinde hem yönetim hem de operasyonel bölümlerde çalışan kadın sayısı, benzer uluslararası şirketlerle karşılaştırıldığında oldukça yüksek. Kadınların çalışkanlığı, titizliği ve sezgileri sayesinde kurum içindeki başarı oranını  hızlı bir şekilde artırması kadın çalışan sayısının yükselmesinde önemli bir etken. Özel ve teknolojik ürünlerimizin üretiminde önemli görevler üstlenen kadınlarımız başarıları ile ürün kalitemize değer katıyor. VSY Biyoteknoloji olarak tüm başarılı ekip arkadaşlarımızla birlikte global hedeflerimize hızla erişeceğimize inanıyorum.”

-VSY Kuurmsal İletişim & PR Müdürü Berna Özel:

VSY’de 10. yılını dolduran Kurumsal İletişim & PR Müdürü Berna Özel’in ekibinde de kadın sayısı ağırlıkta. Özel, ekibinde kadın çalışanların sayısının  fazla olmasını şöyle değerlendirdi: “Halkla ilişkiler, organizasyon planlama gibi özellikle nezaketin, inceliğin  öne çıktığı bazı meslekler kadınlara daha fazla yakıştırılıyor ve ülkemizdeki bu genel kanının bir yansıması olarak, bölümümüze daha fazla kadın çalışanın başvurduğunu söyleyebilirim. Bir bölümde bence yalnızca erkek  ya da yalnızca kadın çalışan olmamalı. Bir şirketin geleceği için pozisyonların gerektirdiği yetkinlikleri taşıyan bireylerin; sosyal, içsel, duygusal zeka gibi artılarıyla da değerlendirilmesi gerekir. Bu da kadın ve erkeklerin birarada çalıştığı bölümlerin daha başarılı olmasına olanak sağlayacaktır.”

-VSY İnsan Kaynakları Müdürü Buket Yalçın:

“Firmamızdaki tüm çalışan personelin çoğunluğu kadındır. Bu oran, kadın işgücünün şirket içindeki rolüne verdiğimiz değerin önemli bir kanıtıdır. Uluslararası arenada dünyanın en büyük şirketlerine baktığımızda da kadın işgücüne aynı şekilde büyük önem verdiklerini görüyoruz. Biyoteknoloji alanında dünyanın en büyük şirketleriyle rekabet eden ve alanında ilk 3’e girmeyi hedefleyen VSY Biyoteknoloji erkeklerin yanı sıra kadın işgücünün gerekliliğinin farkındadır.”

-VSY Biotechnology Ruhsatlandırma Müdürü Dr. Özgül Güngör Çulcu:

“VSY Biyoteknoloji’de kadın çalışan sayısı ve kilit pozisyonlardaki kadın yönetici sayısı bir hayli fazla. Bu dağılım sektörlere göre değişkenlik gösterse de Türkiye gibi erkek egemen toplumlardaki genel trend, yönetim kademelerinin erkek çalışanlarla yapılandırıldığı yönündedir. Ancak ülkemizde değişen birçok şey gibi, bu geleneksel tutum da yerini kadın çalışanların sadece operasyonel işlerde değil yönetimsel kademelerde de rol almasına bıraktı.

Geçenlerde okuduğum bir yazıda; iki çocuklu bir kadının orta ölçekli bir ülkeyi rahatlıkla yönetebilecek güçte olduğu yazıyordu. Bilimsel bir çalışma değilse de sosyolojik açıdan doğruluk payı azımsanmayacak bir görüş bana göre. VSY Biyoteknoloji’de olduğu gibi, kendi potansiyelinin farkında olan ve şans tanınan her kadın çalışanın, kendi eğitim ve yetenekleri doğrultusunda, şirketin her kademesinde başarılı olabileceğine inanıyorum.”

VSY Biotechnology hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.vsybiotechnology.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

KADEM ve TÜBİTAK'tan Girişimci Genç Kadınlara Destek!

$
0
0

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile TÜBİTAK Marmara Teknokent (MARTEK) iş birliğiyle Kadın Girişimcilik Kampı gerçekleştirilecek.

KADEM ve TÜBİTAK'tan girişimci genç kadınlara destek TÜBİTAK Marmara Teknokent ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM)'in işbirliği ile gerçekleştirilecek "Kadın Girişimcilik Kampı" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın da katılımıyla tanıtıldı.

"Genç Kadınlara Bir İlham Olacağını Düşünüyorum"

TÜBİTAK Marmara Teknokent ile KADEM'in işbirliği ile gerçekleştirilecek kadın girişimcilik kampı düzenlenen bir basın toplantısı ile tanıtıldı. Toplantıya KADEM Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sare Aydın, KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan ile TÜBİTAK Marmara Teknokent (Martek) Genel Müdürü Orhan Çömlek katıldı.

Ekonomik kalkınma ve kadınların güçlendirilmesi amacıyla TÜBİTAK Marmara Teknokent ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) işbirliği ile 31 Ağustos - 4 Eylül tarihlerinde kadın girişimcilik kampı gerçekleştirilecek Kampa, 'Bir fikrim var' diyen kadın girişimciler katılacak. Toplantıda konulan KADEM Başkanı Aydın, "TÜBİTAK Martek ortaklığında yapacağımız bu projenin girişimci genç kadınlara bir ilham olacağını düşünüyorum" dedi.

"Bizim İçin Büyük Bir Adım"

Sümeyye Erdoğan da toplantıda projeyle ilgili bir açıklama yaparak, "TÜBİTAK ve KADEM işbirliğiyle yürüyecek bu projede kadınların ekonomik hayatta güçlenmesini sağlamış olacağız inşallah. Bizim için büyük bir adım, ülkemiz açısından da belki mütevazı ama önemli ve hayırlı bir adım olacağını düşünüyorum. Kadınlarımıza, 30 kişiye bir girişimcilik eğitimi verilmiş olacak, sadece girişimcilik değil, inovasyon ve teknoloji odaklı bir girişimcilik eğitimi olacak. Kadınlarımızın katma değer potansiyeli yüksek ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek girişimlerde olmasından bahsediyoruz ve bunları hayata geçirmelerinden bahsediyoruz, bu yüzden önemsiyoruz. Burada Kadın ve Demokrasi Derneği olarak bizim ana çalışma sahalarımızdan, amaçlarımızdan birisi olan kadınları güçlendirme adına aynı zamanda ülkemizin ekonomisini de canlandırma adına TÜBİTAK ile beraber çok değerli, çok hayırlı bir adım atmış bulunuyoruz." diye konuştu.

TÜBİTAK Martek ve KADEM işbirliğinde gerçekleştirilecek olan Kadın Girişimcilik Kampı ile kadınların girişimcilik yeteneklerinin arttırılması ve nitelikli istihdam oluşturma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmeleri amacıyla bir çalışma başlattı. Bu amaca yönelik olarak düzenlenecek girişimcilik kampı üç aşamalı olarak gerçekleştirilecek.

Birinci aşamada Ar-Ge, bilim, teknoloji ve yenilik içeren iş fikri projelerinin başvuruları 31 Temmuz 2015 tarihine kadar kabul edilecek. İkinci aşamada hakemlerin yapacağı değerlendirme sonucunda finale kalan 30 proje seçilecek. Üçüncü aşamada ise finale kalan projeler kampa davet edilecek ve 31 Ağustos- 4 Eylül 2015 tarihleri arasında girişimciler için fikirden plana, plandan teşebbüse uzanan yolda bir platform oluşturularak beş gün boyunca eğitim, tecrübe paylaşımı ve uygulamalar yapılacak. Kamp sonrasında başarılı olan 5 projeye, 25'er bin lira destek verilecek.

Unutmayın, Ar-Ge, bilim, teknoloji ve yenilik içeren iş fikri projelerinin başvuruları 31 Temmuz 2015 tarihine kadar kabul edilecek.

Kadın Girişimcilik Kampı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.girisimcilikkampi.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi ar-Ge, bilim, teknoloji veya yenilik içeren iş fikirleri olan kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Amerika'nın En Etkili 30 Türk Kadını Açıklandı!

$
0
0

Amerika'da 2002 yılından beri yayınlanan TURKOFAMERICA Dergisi, ABD'nin "En etkin 30 Türk-Amerikan kadını"nı belirledi.

Amerika'da 2002 yılından beri yayınlanan TURKOFAMERICA Dergisi, ABD'nin "En etkin 30 Türk-Amerikan kadını"nı belirledi. Listenin ilk sırasında ünlü doktor Mehmet Öz'ün kızı sunucu Daphne Öz yer aldı. Dergi, iş dünyasından akademik hayata, sivil toplum örgütlerinden kültür sanat çevrelerine kadar çeşitli alanlarda başarılı olan 30 Türk-Amerikan kadınını listeledi.

İlk Sırada Mehmet Öz'ün Kızı Var

Listenin ilk sırasında ABC kanalında yayınlanan "The Chew" programının sunucularından Daphne Öz yer alıyor. Ünlü kalp doktoru Mehmet Öz'ün kızı olan Daphne Öz, program yayınlanmaya ilk başladığı 26 Eylül 2011 tarihinden bu yana dört sezondur izleyicinin karşısına çıkıyor.

Milli Uçağı Yapacak Kadın İkinci Sırada

İkinci sırada ise savunma sanayi şirketi Sierra Nevada Corporation'ın Yönetim Kurulu Başkanı Eren Özmen bulunuyor. Özmen, Türkiye'nin ilk kısa mesafeli yerli jetini üretmek için Ulaştırma Bakanlığı ile anlaşma imzalayan Sierra Nevada Corporation'u 1994'te 20 kişilik küçük bir şirketken alıp 20 yılda önemli bir kuruluş haline getirdi.

Üçüncü Sırada Bir Tasarımcı

Listenin üçüncü sırasında ise giyilebilir teknolojik ürünleri dizayn eden bir takımın lideri olan Ayşegül İldeniz var. İldeniz, Intel Corporation'da yeni ürünler grubunda, iş geliştirme ve stratejiden sorumlu Genel Müdür ve Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor.

Continental'in CEO'su Seval Öz Dördüncü Sırada

Dördüncü sırada Alman lastik ve oto yedek parça üreticisi Continental'in Silikon Vadisi'nde kurduğu ve geleceğin araçlarını tasarlayan Continental Intelligent Transportation Systemsşirketinin CEO'su Seval Öz yer alıyor.

Beşinci Sıradaki Başarılı İsim Bağlan Nurhan Rhymes

Listenin beşinci sırasında ise dünyada 20 milyondan fazla insana tünel teknolojisi ile internete güvenli erişim sağlayan AnchorFreeşirketinin ana ortaklarından Bağlan Nurhan Rhymes bulunuyor.

Liste Altı Kritere Göre Belirlendi

TURKOFAMERICA Dergisi Kurucu Ortağı ve Genel Yayın Yönetmeni Cemil Özyurt, altı aylık bir araştırmanın sonucunda 30 ismi seçtiklerini söyledi.

Listeyi yaparken altı farklı kriteri esas aldıklarını kaydeden Özyurt, "Kriterler arasında Amerikan basınında yer alma, kendi sahasında sahip olduğu güç ve sektördeki etkisi, çalıştığı kurumun Amerikan ekonomisine sağladığı katkı, Amerikan toplumuna sosyal ve kültürel etkiler gibi faktörleri göz önünde bulundurduk" dedi.

30 kişilik listede, 13 profesyonel yönetici, yedi girişimci işkadını, dokuz akademisyen, bir yazar ve sunucunun yer aldığını anlatan Özyurt, listenin en gencinin 1986 doğumlu Daphne Öz olduğunu belirtti.

En Etkili 30 Türk-Amerikan Kadını Listesi

1- Daphne Nur Öz, ABC'de yayınlanan sağlıklı yaşam programı The Chew'in sunucusu, yazar.

2- Eren Özmen, Sierra Nevada Corp. Yönetim Kurulu Başkanı.

3- Ayşegul İldeniz, Intel Corporation, Yeni Teknolojiler Bölümü'nün Dünya Başkan Yardımcısı.

4- Seval Öz, Continental Intelligent Transportation Systems CEO'su.

5- Bağlan Nurhan Rymes, Chief Digital Officer & SVP Revenue, AnchorFree.

6- Dr. Serpil Ayaslı, Kurucu Mütevelli, Turkish Cultural Foundation (TCF).

7- Esra Özer, Başkan, Alcoa Foundation.

8- Evren Doğan Kopelman, Yatırımcı İlişkileri, Ralph Lauren.

9- Mesude Cıngıllı, Finansal Yönetim Grubu Başkan Yardımcısı, the Federal Reserve Bank of Minneapolis.

10- Sumru Belger Krody, Eastern Hemisphere Koleksiyonları Kıdemli Küratör, The Textile Museum.

11- Huma Gruaz, Kurucu, Başkan ve CEO, Alpaytac Public Relations.

12- Sara Bengür, Kurucu, Sara Bengur Interiors.

13- Prof. Banu Onaral, Biyomedikal ve Elektrik Mühendisliği, Drexel University.

14-Çiğdem Bostan, Başkan, Halach Gold Inc.

15- Nur Ercan, Genel Müdür, The Marmara Park Avenue / The Marmara Manhattan

16- Yıldız Blackstone, Başkan, BEluxury.

17- Lydia Borland, Başkan, LB International Solutions.

18- Aylin Uysal, Kıdemli Tasarım Direktörü ve Stratejist, Oracle.

19- Ciğdem Balım Harding, Yakın Doğu Dilleri ve Kültürleri Bölümü kıdemli öğretim görevlisi, Indiana University.

20- Pelin Demirel Muharremoğlu, Kıdemli Finans Müdürü, Capital One.

21- Hafize Gaye Erkan, Kıdemli Başkan Yardımcısı, CIO ve Co-Risk Yönetimi Başkanı, First Republic Bank.

22- Prof. Gülru Necipoğlu Kafadar, İslam Sanatları Ağa Han Profesörü, Sanat ve Mimarlık Bölümü, Harvard University.

23- Doç. Feryal Özel, Astronomi ve Fizik, University of Arizona.

24- Doç. Aslıhan Yener, Anadolu Arkeoloji, The Division of the Humanities, The University of Chicago.

25- Prof. Füsun Özgüner, Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği, The Ohio State University.

26- Nurgül Yavuzer, Başkan, NT Recycling.

27- Cihan Sultanoğlu, UNDP Başkan Yardımcısı, Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölge Direktörü.

28- Prof. Seyhan Erden, Ekonomi Bölümü, Columbia University.

29- Doç. Hande Özdinler, Nöroloji, Northwestern University Feinberg School of Medicine.

30- Nilüfer Durak, Chief Operating Officer, Solvoyo.

En Etkili 30 Türk-Amerikan Kadını Listesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.turkofamerica.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

TURKOFAMERİCA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TEB'den Kadın Girişimcilere ve İşletme Sahiplerine 75 Bin TL Kredi!

$
0
0

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) başlattığı Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı’nı hayata geçiren TEB, kendi işini kuracak ve işletme sahibi kadınlara 36 aya varan vadelerle 75 bin TL’ye kadar teminatsız kredi imkanı sunuyor.

Sektörde bir ilke imza atarak‘Kadın Bankacılığı’ hizmeti sunmaya başlayan Türk Ekonomi Bankası (TEB), başta kadın işletme sahipleri ve KOBİ patronları olmak üzere, kendi işinin patronu olan kadınları desteklemek ve iş hayatındaki varlıklarını güçlendirmek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) başlattığı Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı’nı hayata geçiren TEB, kendi işini kuracak ve işletme sahibi kadınlara 36 aya varan vadelerle 75 bin TL’ye kadar teminatsız kredi imkanı sunuyor.

Türk Ekonomi Bankası (TEB), Avrupa Birliği ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD, European Bank for Reconstruction and Development), Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye İş Kurumu sahipliğinde, kadınlara ait ve kadınların yönettiği işletmeleri desteklemek ve kadın girişimciliğini teşvik etmek amacıyla hayata geçirdiği “Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği” programı kapsamında, kendi işini kuracak ve işletme sahibi olan kadınlara kredi desteği veriyor. TEB, bu kapsamda kadın patronlara iş hayatında finans desteğine ulaşma konusunda yaşadıkları zorlukları aşmaları için 75 bin TL’ye varan 36 ay vadeli kredi desteği sunuyor. EBRD’nin kadın girişimci, işletme sahibi ve üst düzey yöneticisi kadın olan firmalar için hazırladığı Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı’na 50 milyon Euro kredi desteği sunan TEB, iş dünyasında kadın istihdamının artırılmasına da katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Türkiye’nin en fazla kaynak aktarılan ülke konumunda olduğu 30’dan fazla ülkede faaliyet gösteren ve 64 ülke ile birlikte Avrupa Birliği ve Avrupa Yatırım Bankası’nın sahibi olduğu EBRD’nin iş hayatındaki kadın istihdamını desteklemek amacıyla hayata geçirdiği Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı kapsamında TEB’in 50 milyon Euro kredi kaynağı sağlağını belirten TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür Vekili Turgut Boz, “EBRD işbirliğimiz ile kadın girişimcilere, kadın işletme sahiplerine ve kadın üst düzey yöneticiye sahip firmalara işletme sermayesi veya yatırım kredisi ihtiyaçlarının karşılanması için 75 bin TL’ye varan 36 ay vadeli teminatsız kredi desteği sunuyoruz. Özellikle finansal destek arayışında olup teminat üretmekte zorlanan kadın girişimcilere yönelik hazırladığımız 36 aya kadar vadeli teminatsız kredi paketlerimizle kolaylık sağlayacağız” dedi.

Boz, yıllık cirosu ve aktif büyüklüğü 50 milyon TL'yi aşmayan, çalışan sayısı 250’den az firmaların kullanabileceği kredi destek programı kapsamında verilen kredilerle kadınların iş hayatındaki finansal zorlukları aşmalarını sağlamak istediklerini belirtti.

TEB’in ayrı bir departman kurarak Kadın Bankacılığı hizmeti sunan ilk banka olduğunu belirten Boz, “KOBİ Bankacılığı’nda benimsediğimiz ve bizi sektörde farklılaştıran ‘Danışman Banka’ anlayışımızı kısa bir süre önce Kadın Bankacılığı’na taşıdık. TEB Kadın Bankacılığı ile başta kadın işletme sahipleri ve KOBİ patronları olmak üzere kendi işini kurmak isteyen kadınlara finans, pazar, eğitim ve networking başta olmak üzere iş hayatının çeşitli alanlarında karşılaştıkları engelleri aşmaları konusunda özel olarak tasarladığımız ürün ve hizmetlerle destek veriyoruz. Kadın KOBİ ve girişimcilerimizin rekabette güçlenmelerine yönelik çalışmalar yapıyoruz. EBRD ile yaptığımız işbirliğinin de bu kapsamda yaptığımız çalışmalara katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.

KGF İşbirliğiyle Kadınlara Özel 100 Bin TL’ye Varan Kredi

Kadın girişimcilerin finansmana erişmelerinin kolaylaştırılmasına yönelik EBRD işbirliğinin yanı sıra Kredi Garanti Fonu (KGF) ile birlikte de özel bir paket hazırladıklarını ifade eden Boz,“KGF işbirliği kapsamında KOBİ veya işyeri sahibi kadın girişimcilerimize yüzde 85 oranında kefalet imkanı sağlayarak 100 bin TL’ye varan kredi sunuyoruz. 6 aydan 5 yıla kadar vadelerle KGF’nin kefaletiyle kredi kullanmalarının önünü açıyoruz. Ayrıca, ödemesiz dönem öngörülmesi durumunda kadın girişimcilerimize 2 yıla kadar anapara ödemesiz dönem uygulanmasını sağlıyoruz. Gerek EBRD gerekse KGF ile yaptığımız işbirliklerinin kadın girişimcilerimizin iş hayatında ve rekabette güçlenmelerine katkı sağlayacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz  www.teb.com.tr/esnafim/kredi-garanti-fonu ve www.teb.com.tr/esnafim/girisim-bankaciligi web adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi kadın işletme sahipleri ve KOBİ patronu kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İstanbul'da Kadın İstihdam ve Girişimcilik Merkezleri Kurulacak!

$
0
0

İstanbul Kadın İstihdam ve Girişimcilik Merkezi Projesi kapsamında, proje ortağı belediyelerle kadın istihdam ve girişimcilik merkezleri kurulacak.

Kadın istihdamını artırmaya yönelik projelere üniversite, sivil toplum, kamu, yerel yönetimler ve reel sektörü kapsayan bir yenisi eklendi. Bu çerçevede, İstanbul Kadın İstihdam ve Girişimcilik Merkezi Projesi kapsamında kurulacak istihdam ve girişimcilik merkezlerinde kadınlar eğitilecek ve proje iştirakçisi firmalarda istihdam edilmeleri sağlanacak.

Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda ulusal kalkınma planı ve programlarında öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak amacıyla faaliyet gösteren İstanbul Kalkınma Ajansı'nın 2015 Yılı Mali Destek Programları'ndan yararlanacak projeler belirlendi.

Ajansın 145 milyon lira bütçeli 2015 Yılı Mali Destek Programları için yaptığı çağrıya 8 başlıkta 614 başvuru oldu. Başvuruların 83'üKadın İstihdamının Artırılması Mali Destek Programı'na yönelik yapıldı. Programla İstanbul’da kadınların, işgücüne ve istihdama katılımlarının artırılması yoluyla ülke ekonomisinde daha aktif rol almalarının sağlanması amaçlanıyor.

Yapılan değerlendirme sonucu 161 proje destek kapsamına alınırken, bunların 19'unu kadın istihdamına yönelik başvurular oluşturdu.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, "İstanbul Kadın İstihdam ve Girişimcilik Merkezi Projesi" ile Kadın İstihdamının Artırılması Mali Destek Programı'ndan yararlanmaya hak kazandı. İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü, Esenler Belediyesi, Üsküdar Belediyesi, Sosyal Politikalar Derneği,İstanbul Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği (PERDER) ve Ruh Sağlığı Derneği, proje ortağı oldu.

Projenin özellikle istihdam ayağının tamamlanmasında reel ekonominin ve sektörlerinin önde gelen firmaları da elini taşın altına koydu. Proje iştirakçileri arasında Türk Hava Yolları (THY), Turkcell, LC Waikiki ve FLO yer aldı. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) da projenin bir diğer iştirakçisi olarak katkıda bulunacak.

Sosyal Yardım, Cep Harçlığı

İstanbul Kadın İstihdam ve Girişimcilik Merkezi Projesi kapsamında İstanbul Anadolu ve Avrupa yakalarında proje ortağı belediyelerle kadın istihdam ve girişimcilik merkezleri kurulacak. Bu merkezlerde 500’er kadın eğitimden geçirilecek ve proje iştirakçisi firmalarda istihdam edilmeleri sağlanacak.

İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü, kadınlara psikolojik destek ve aile desteği vermenin yanı sıra aile durumlarını tespit edip yardım kapsamına girenlere sosyal yardım imkanı sunacak. İŞKUR, mevzuat çerçevesinde eğitimleri süresince kadınlara cep harçlığı verecek.

Sosyal Politikalar Derneği ise kadın istihdamının her aşamasını takip ederek ilgili bakanlıklara sunulmak üzere rapor hazırlayacak. Proje sonunda 500 kadının istihdam edilmesi hedefleniyor.

İstanbul Kalkınma Ajansı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.istka.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

www.trthaber.com kaynaklı haberimizi kadın okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Tarımla Büyüyen Bir Anadolu İçin Kadın Çiftçiler İşveren Oluyor!

$
0
0

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın başlattığı ve Şekerbank desteği ile yürütülen "Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı" kapsamında 8 ilde 407 kadın çiftçiye girişimcilik eğitimi verildi. İŞKUR ve KOSGEB’in de katkıda bulunduğu program ile tarımda girişimci kadın sayısının artırılarak üretimin desteklenmesi ve kırsaldan kente göçün azaltılması hedefleniyor. Türkiye genelinde dereceye giren projeler, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde ödüllendirilecek.

Tarımın finansmanı amacıyla 62 yıl önce kurulan ve bugün de kırsalda çiftçiliğin yaşaması için çalışan Şekerbank, Türkiye’de kadın istihdamında kayıt dışılığın yaygın olduğu alanların başında gelen tarımda, girişimci kadın çiftçilere destek oluyor.

Tarımda kadın girişimciliğinin güçlendirilmesi amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından başlatılan, Şekerbank’ın desteğiyle ve İŞKUR ile KOSGEB’in katkılarıyla yürütülen“Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı” kapsamında, Kırklareli, Gaziantep, Zonguldak, Muğla, Malatya, Balıkesir, Çankırı ve Konya’da 407 kadın çiftçiye 10 gün süreyle 70 saat “Uygulamalı Girişimcilik” eğitimi verildi. Eğitimlerin ardından söz konusu illerde düzenlenen törenler ile sertifikalarını alan kadın çiftçilerin girişimcilik fikri ile geliştirdiği projeler; proje pazarlarında halkın, kalkınma ajansları ile kamu ve özel sektörden tüm kurumların beğenisine sunuldu. Söz konusu 8 ilin birincilerine ilişkin yapılacak yeni değerlendirme süreci sonunda finale kalacak projeler, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde ödüllendirilecek.

“Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı”, bugüne kadar tarımda kadın girişimciliği konusunda yürütülen en kapsamlı proje niteliği taşıyor. Özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren program; tarımın değişik alanlarında faaliyet gösteren, yenilikçi, yaratıcı, kaynakları verimli ve sürdürülebilir kullanan, bulunduğu çevreye öncülük eden projelerin, kadın çiftçilerde yaratacağı farkındalık ile kırsalda işveren kadın sayısının artmasına sağlayacağı katkı açısından önem arz ediyor.

Büyük Ödül Şekerbank’tan

Üretimin sürdürülebilirliği için çiftçiler toprağını, köyünü bırakıp gitmesin diye başlattığı “Aile Çiftçiliği Bankacılığı” projesi kapsamında kadın çiftçilere özel programlara destek veren Şekerbank, proje desteğinin yanında tarımda girişimci kadınların projelerini hayata geçirmelerine de katkı sunuyor.

Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı kapsamında, jürinin değerlendirmesi sonucu belirlenen 8 ilin birincileri, küçük birikimlerin ileride büyük yatırımlara kaynak olacağı düşüncesiyle Şekerbank tarafından altın hesap ile ödüllendirildi. 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde İstanbul’da düzenlenecek final töreninde ise 8 ilin birincileri içinden jüri tarafından belirlenecek olan Türkiye birincisi proje, Şekerbank tarafından 30 bin TL ile ödüllendirecek.

Halil İbrahim Gül: “Tarımda kadın girişimciliğini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz”

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanı Halil İbrahim Gül, programa ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Kırsal alanda yürütülen eğitim ve yayım çalışmalarının, çiftçimizin bilinç düzeyinin yükseltilmesinin ve örgütlenmesinin tarımsal üretim üzerindeki etkisinin önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu bilinçle kırsal kesimde yaşayan kadınlara götürülen hizmetlerde eğitim ve yayıma, bilinçlendirmeye, kooperatifleşmeye, istihdam yaratmaya özel önem veriyoruz. Ülkemizde, hedeflere ulaşmada, ekonomiyi büyütmede, sektörel çeşitlendirmeyi oluşturmada, istihdamı artırmada ve yerel kaynakları daha etkin bir şekilde değerlendirmede, kadın girişimcilerin önemli bir rol oynayabileceğinin farkındayız. Bu farkındalıkla Bakanlığımızca Kadın Çiftçiler Tarımsal Yayım Projemiz kapsamında bu yıl başlattığımız Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı ile tarımın her alanında eğitim çalışmalarına önem vererek, üretici ve girişimci ruha sahip kadınlarımızı KOSGEB/İŞKUR işbirliği ile ‘girişimcilik’ konusunda sertifika programlı eğitimler almalarını sağlayarak, uygulanabilecek projelerinin hayata geçirilmesinde etkinliklerini artırarak, tarımda kadın girişimciliğini en üst seviyeye çıkarmayı hedefledik.” diye konuştu.

Kendi imkanlarıyla sınırlı bütçelerini ortaya koyarak yapmış oldukları tarımsal faaliyetlerini büyütmek ve işletme kurmak isteyen çok sayıda kadın çiftçinin bulunduğuna işaret eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşte bu programı başlatarak tarımda kadın girişimci adaylarının eğitimler yoluyla yeterliliklerinin sağlanması, iş fikri ile proje üreten kırsalda kadın sayısının artması, destekleyici uygulamaların hayata geçirilmesi yoluyla işletme kurabilmelerine imkan verilmesi ve tarımda kadın girişimciliğinin yaygınlaştırılması için önemli bir adım atmış olduk. Eminiz ki tarımda girişimci olacak kadınların önderliğinde oluşturulacak örgütlenmelerin, kadın emeğinin görünmezliğini ortadan kaldırılmasını sağlayacağı gibi, kadınlarda büyük bir bilinç sıçramasına, toplumsal yaşamda güçlenmelerine ve tarımda kadın girişimcilerin sayısının artmasına neden olacaktır.”

Halil İbrahim Gül, son olarak devam etmeyi düşündükleri program ile kadın çiftçilerin gücüne güç katmayı hedeflediklerini belirterek; “Üreten Kadın Büyüyen Anadolu” sloganımızla ekonomimizi canlandırmaya, kırsalda kadınlar arasında girişimcilik kültürünü geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya çalışacağız.” dedi.

Halit Yıldız: “Tarımda kadın girişimciliğini destekleyerek köyden kente göçü engelliyoruz”

Şekerbank Genel Müdürü Halit Yıldız, Banka’nın, kuruluş amacını yerine getirerek kırsal kalkınmaya destek olmak için başlattığı ve dünyada bir ilk olan “Aile Çiftçiliği Bankacılığı” kapsamında bu önemli projeye destek olduğunun altını çizerek,“Tarım bankacılığı Şekerbank’ın DNA’sında var. Kuruluş amacı tarımı desteklemek olan ve bugün faaliyet gösteren tek özel banka olarak, çiftçileri sadece müşterimiz olarak değil, çalışanlarımızın anne babası, hasadını bize emanet eden yol arkadaşı olarak görüyoruz. Sürdürülebilir tarıma destek kapsamında bugüne kadar birçok çalışmaya imza atan Bankamız, bu doğrultuda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu yıl içerisinde düzenlediği Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı’nın da destekleyicisi oldu. Şekerbank da program kapsamında kırsalda kadın girişimciliğini desteklemenin yanı sıra sunduğu ekonomik destek ile de projelerinin hayata geçmesine katkı sunuyor.” dedi.

Halit Yıldız, kadın istihdamında kayıt dışılığın yaygın olduğu alanların başında tarımın geldiğine işaret ederek, kırsaldaki kadınların istihdam olanağının zorluğuna dikkati çekti. Yıldız, “Bakanlığımızın işbirliği ile yürütülen Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı ile amacımız, kırsaldaki girişimci kadın sayısını ve proje üreten kadın çiftçi sayısını artırmak ve böylece kırsaldan kente göçü azaltarak üretimi desteklemektir.” dedi.

Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tarimtv.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tarım sektörü ile ilgilenen kadın okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Bursalı Girişimciden Ev Hanımlarına Yarı Zamanlı SGK’lı İş Modeli!

$
0
0

Bursalı girişimci Mustafa Salkım geliştirdiği yarı zamanlı iş modeli ile yüzlerce ev hanımına SGK güvencesinde iş imkanı sağlıyor.

TÜİK istatistiklerine göre Türkiye'de 14.7 milyon ev hanımı var. Türkiye’de iş gücüne dahil olmayan 29 milyon kişinin neredeyse yüzde 50’sini oluşturan ev hanımları için yarı zamanlı iş modeli geliştiren Bursalı girişimci Mustafa Salkım, 3 yıldır uyguladığı sistemle 300’den fazla ev hanımına SGK güvencesinde yarı zamanlı iş imkanı sağlıyor. Türkiye’de ilk defa uygulanan sistemle otomotivden tekstile, cateringten hizmet ve sağlığa kadar onlarca sektör yarı zamanlı iş modelinden faydalanıyor.

Bursa’da yıllardır çalıştığı kurumsal bir firmada muhasebe ve finans bölümünde çalışan Mustafa Salkım, evlenme, çocuk ve yaşlı bakımı gibi sebeplerle işten ayrılan kadınları yeniden istihdama kazandırılması için yarı zamanlı iş modeli geliştirdi. Kendi kurduğu Azad İşgücü Personel Destek Firması ile saatlik personel kiralama sistemi geliştiren Salkımşunları söyledi, “Türkiye’de 14 milyon civarında ev hanımı var. Hepsi bir şekilde çalışmak, aile bütçesine katkıda bulunmak istiyor fakat çeşitli nedenle bunu gerçekleştiremiyorlar. Bugün 300’den fazla ev hanımı bizim kurduğumuz yöntemle hem aile bütçesine katkıda bulunuyor hem de SGK ile tanışarak devlet güvencesi altına giriyorlar.” dedi.

Sosyal Kalkınma Modeli

Yaklaşık 3 yıldır faaliyette olduklarını ifade eden Azad İşgücü Genel Müdürü Mustafa Salkım, “Bursa’da onlarca sektörden kurumsal firmaların yanında resmi kurumlara da hizmet veriyoruz. Çalıştığımız kurumlar kurduğumuz sistemden dolayı bizlere teşekkür ediyor. Aynı şekilde ev hanımları da bu uygulamadan memnun. Onları servisle evinden alıyor, iş bitiminde yine servisle evlerine bırakıyoruz. Tam zamanlı çalışan personel gibi her türlü imkâna sahipler. Devletimizin ev hanımlarına istihdam ve sosyal güvence sağlamak için çalışmalar yaptığı bir dönemde biz de özel sektör olarak ülkemizin sosyal kalkınma hamlesine destek vermek için yola çıktık” dedi.

Yerel Yönetimlerden Kreş Talebi

Türkiye’de ilk defa uygulanan iş modelinden hem hizmet alan sektörler hem de ev hanımlarının memnun olduğunu ifade eden Azad İşgücü Genel Müdürü Mustafa Salkım, devletin ve yerel yönetimlerin desteğiyle daha fazla kadını istihdama katacak donanımda olduklarını söyledi. Bursa’nın farklı yerlerinden kadınların kendilerine başvurduğunu ve binlerce ev hanımını istihdama kazandıracak portföye sahip olduklarını dile getiren Salkım,“Bizler bu modelle para değil insan kazanıyoruz. Ev hanımları ve aileleri bu uygulamadan memnunlar. Özellikle Bursa Valisi Münir Karaloğlu olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, BTSO Başkanı İbrahim Burkay  ve diğer yerel yöneticilerimizin ev hanımlarının istihdama kazandırılması modeli destek olarak çeşitli mahallelere kreş yapmalarını istiyoruz. Bu sayede ev hanımları daha fazla istihdama katılabilir” dedi.

Azad İşgücü Personel Destek Firması hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.azadisgucu.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Daikin Sakura Programı'na Katılan Kadın Girişimcilerin Sayısı Artıyor!

$
0
0

Kadın girişimcileri destekleyen bir sosyal sorumluluk projesi olarak KOSGEB, KalDer ve Daikin işbirliği ile hayata geçirilen Daikin Sakura Programı, iklimlendirme dünyasına yeni kadın girişimciler kazandırmaya devam ediyor.

KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), KalDer (Türkiye Kalite Derneği) ve iklimlendirme sektörünün öncü markalarından Daikin’in kadın girişimcilere destek olabilmek amacıyla geçtiğimiz yıl başlattıkları Daikin Sakura Programı, 3 yıllık hedefini adım adım gerçekleştiriyor.

Eğitim ve işyeri desteği sağlayarak üniversite mezunu girişimci kadınlara fırsat sunan ve 3 yılda 100 kadın girişimciyi iklimlendirme sektörüne kazandırmayı amaçlayan Daikin Sakura Programı, tamamlanan ikinci yıl seçmelerinin ardından 26 kadın girişimciyi daha iklimlendirme sektörüne kazandıracak. İlk yılında olduğu gibi ikinci yılında da büyük ilgi gören Daikin Sakura Programı, zorlu bir seçim sürecinin ardından yeni girişimci adaylarını belirledi. Eğitimlerini tamamlayan 8 kadın girişimciyi kendi işinin patronu yapan Daikin Sakura Programı’na bu seçmeler ile birlikte 26 genç girişimci adayı daha katılmış oldu.

KOSGEB, KalDer ve Daikin desteğini yanlarına alarak kariyer yolculuğuna başlayan, yeni girişimci adaylarının isimleri ise şöyle:

Çağla Pınar Alparslan (İstanbul), Gözde Bor (İstanbul), Gözde Kazak (İstanbul), İrem Özdemir (İstanbul), Lütfiye Melike Yazar (İstanbul), Melis Çavuş (İstanbul), Merve Kahraman (İstanbul), Nazlı Özbuğan (İstanbul), Rüya Doğu (İstanbul), Yasemin Demir (İstanbul), Zehra Uslu (İstanbul), Aysun Biçerer (Eskişehir), Nur Banu Oruç (Sakarya), Cansu Karaca (Adana), Fatma Özdemir (Adana), Melisa Karaca (Adana), Demet Ekici (İzmir), Fatma Nur Fırat (İzmir), Halide Kundakçı (İzmir), Seda Yürük (İzmir), Ceren Sarınç (Antalya), Damla Şahin (Antalya), Serap Erkuş (Diyarbakır), Mübareke Okur (Hatay), Cansu Tor Kadıoğlu (Mersin), Dilan Karlı (Mersin)

Eylül ayı itibariyle 120 saat sürecek bir eğitim programına başlayacak olan bu 26 genç girişimci, finans, girişimcilik, perakende ve yönetim eğitimlerinin yanı sıra teknik konuları da içeren derslere katılacak. Bu eğitimin ardından sertifikasını almaya hak kazanan başarılı girişimci adayları, yaşadıkları illerde kendi işyerlerini açarak iklimlendirme sektöründeki yerlerini almaya başlayacak.

Daikin Sakura Programı, üçüncü yılında yapılacak seçmeler ile de girişimci kadın sayısını 100’e tamamlayacak. Kadın girişimcileri destekleyen bir sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirilen Daikin Sakura Programı ile kariyerine girişimci olarak başlayacak olan bu 100 kadın, işyerlerinde en az bir kadın istihdam edecek. Böylece toplamda 200 kadın iklimlendirme sektörüne kazandırılmış olacak.

"Daikin Sakura Programı" hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.daikinakademi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi girişimci olmak isteyen kadın okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

MIT'nin 2015 Yılı "35 Innovators Under 35" Listesinde 3 Türk Var!

$
0
0

MIT Technology Review’ın her yıl düzenli olarak yayımladığı 35 Innovators Under 35 listesinin bu yılki sonuçları açıklandı. Çalıştığı alanın geleceğini etkileyebilecek çalışmalar/yaklaşımlar/girişimlere imza atan 35 yaş altındaki yenilikçileri listeleyen MIT’nin listesinde bu yıl Türkiye’den üç isim var.

Alanlarındaki problemlere önerdikleri farklı çözümlerle dikkat çeken 35 yaş altı 35 yenilikçi karakteristiklerine göre 5 farklı kategoriye ayrılıyor. MIT, geliştirdikleri yeni teknolojilerle listeye alınan yetenekleri Inventors yani Mucitler; var olan teknolojilerin nasıl daha iyi kullanılabileceğini gösterenleri Visionaries yani Vizyonerler; teknolojik fırsatları kamusal politikalar için kullananları Humanitarians yani İnsancılar; geleceğin inovasyonu için zemin hazırlayacak çalışmalara imza atanları Pioneers yani Önderler ve son olarak da yeni teknoloji işleri kuranları Entrepreneurs yani Girişimciler kategorilerinde listeliyor.

Türkiye’den listeye giren ilk isim, medikal teknolojiler alanında dünya çapında ses getiren bir icada imza atan Canan Dağdeviren. Dağdeviren’in buluşu, yaklaşık 5-8 yıllık aralıklarla değiştirilmesi gereken kalp pillerinin yerine insan vücuduna kalıcı olarak yerleştirilerek kullanılan ve diğer organların hareketlerinden enerji toplayan bir cihaz. Bugüne kadar hayvanlarda denenen ve kendi enerjisini kendisi üreten bu cihazın, kalp piliyle yaşayan insanların hayat kalitesini önemli ölçüde artırması bekleniyor. Dağdeviren bu buluşuyla kısa bir süre önce Forbes’un 30 Under 30 listesinde de yer almıştı. Bu yıl Harvard Üniversitesi’ne Junior Fellow olarak kabul edilen Dağdeviren, doktora derecesini The University of Illinois, Urbana-Champaign’den aldı. Dağdeviren, MIT’de Post-Doctoral Associate olarak çalışmıştı. Sabancı Üniversitesi "Malzeme Bilimi ve Mühendisliği" 2009 Yüksek lisans Mezunu olan Canan Dağdeviren, nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine çalışmalarıyla "MIT Tech Review"ın listesinde Inventors yani Mucitler kategorisinde mucit olarak yer aldı.

Türkiye’den listeye girmeyi başaran ikinci isim ise Gözde Durmuş. Gözde Durmuş, Pioneers yani öncüler kategorisindenyer alan isimlerden biri. Stanford University Genome Technology Center’da Postdoctoral Research Fellow olarak görev yapan Durmuş, hücrelerin fiziksel karakterlerini tespit eden bir cihaz geliştirmesiyle adından söz ettiriyor. Kanser hücrelerinden akyuvarlara ve bakterilere kadar farklı hücrelerin manyetik bir alanda ne kadar yükseldiğini ölçen cihaz, hücrelerin yoğunluklarındaki değişimin bir saat gibi kısa bir sürede gözlemlenmesini sağlıyor. Maliyeti bir doların altında olan bu cihaz, kanser teşhisi ve hücrelerin ilaçlara verdiği tepki gibi, bugün uzun zaman alan çalışmaların hem süresini hem de bütçesini azaltma potansiyeline sahip.

Gözde Durmuş 2007 yılında ODTU Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünü bitirdikten sonra Fulbright bursunu kazanarak yüksek öğrenimi için Amerika’ya gitti. 2013 yılında Brown Üniversitesi’nde biyomedikal mühendisliği doktorasını bitirdikten sonra Stanford’da doktora sonrası çalışmalarına başladı. Dr. Gözde Durmuş bu listeye seçilmesini sağlayan ve Dr. Utkan Demirci ile birlikte gerçekleştirdikleri çalışmasını şöyle özetliyor:

“Hücreler herhangi bir biyolojik değişime girdiğinde; kanserli hücreler çoğalırken, ölürken ya da ilaçlara yanıt verirken, fiziksel değişikliklere de uğrarlar. Örneğin, kanser hücreleri yumuşar ya da yoğunlukları değişerek hafif ya da daha ağır hale gelirler. Bu değişikleri çok hızlı, basit ve düşük maliyetli şekilde tespit etmek için, mıknatıslar arasında tek bir canlı hücreyi yerçekimsiz ortamda “uçurabilen” ve yoğunluğunu çok hassas şekilde ölçebilen bir teknoloji geliştirdik. Bu aletle her hücrenin kendine has bir manyetik özelliği olduğunu gösterdik. Kırmızı kan hücresi, beyaz kan hücresi, kanser hücresi ve bakteri hücresi; hepsinin kendine özgü bir manyetik hassasiyeti var. Çok ucuz ve kullanımı çok basit bu teknoloji, biyoloji ve tıp dünyasında farklı birçok alanda kullanım potansiyeline sahip.”

Bu teknolojinin en heyecan verici kullanım alanı, antibiyotik duyarlılık test süresini bir saate düşürmesi. Enfeksiyonların tedavisi için en doğru antibiyotiği en kısa zamanda bulabilmek için, Dr. Durmuş yeni bir teknik geliştirdi. Beyaz, kırmızı kan hücreleri, kanser hücreleri gibi, bakteri hücrelerinin de yerçekimsiz ortama koyulduğunda farklı bir yüksekliğe “uçtuğunu” gösterdi. Aynı bakteri hücreleri belli bir antibiyotiğe tabi tutulduğunda ise hücrelerin çok hızlı yoğunluk değişiminden dolayı aynı yüksekliğe çıkamadığını gözlemledi. Bu değişimler, 1 saatten kısa bir sürede tespit edilebiliyor. Bu sayede, enfeksiyonun tedavisi için en doğru antibiyotik hızlıca bulunabiliyor.  Bu ölçümler ayrıca basit bir kan testiyle kanser hücrelerinin tespitinde ve diğer sağlıklı hücrelerin ayrıştırılmasında kullanılıyor. Milyarlarca kan hücresi arasından çok nadir görülen kanserli hücreleri çok hızlı bir şekilde (20 dakikadan az bir sürede) tespit edebiliyor.

Gözde Durmuş, Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlanan en son çalışmasında, kandan ayrıştırılan hücrelerin farklı ilaçlara karşı nasıl davrandıklarını da bu“sıvı biyopsi” teknolojisi sayesinde hızlıca tespitinin mümkün olduğunu göstermişti.

“Sıvı biyopsi” sıklıkla yapılabilen, gerektikçe tekrarlanabilen daha hızlı ve ağrısız bir yöntem. Durmuş, böylelikle, hastalığın seyrinin sürekli takibini daha kolay olacağını ve doğru ilaçla tedavi sansını arttıracağını düşünüyor. Geliştirdiği bu teknolojinin, özellikle kanser tedavisinde hızla önem kazanan “kişiye özel tedavi (precision medicine)” uygulamalarını daha da ileriye taşıyacağını belirten Durmuş, “Buluşumuzun diğer büyük bir avantajı da ucuz, kullanımı kolay ve taşınabilir olması. Böylelikle ister hastanedeki klinik laboratuvarlarda ister hastanın evinde de kolayca kullanılabilen testler geliştirebiliyoruz“ diyor. Bu uygulamalar şu anda Stanford Tıp Fakültesi hastaneleriyle ortaklaşa klinik çalışmalarla deneniyor.  Kanser hastalarından alınan örneklerden kanda dolaşan kanserli hücre sayısı tespit ediliyor.
Gözde Durmuşödülünü Kasım ayında Boston’da düzenlenecek özel bir ödül töreniyle alacak.

Türkiye’den listeye girmeyi başaran üçüncü isim ise Duygu Kayaman oldu. Duygu Kayaman görme engelliler için geliştirdiği Hayal Ortağım projesi ile Humanitarians yani İnsancılarkategorisinden listeye girmeyi başardı. 2,5 yaşından beri görme engelli olan Kayaman, Türkiye’de kendisiyle aynı zorlukları yaşayanlar için geliştirdiği Hayal Ortağım uygulamasıyla 150 bin kişiye ulaşmıştı. 2014 yılında GSMA tarafından verilen en iyi mobil uygulamaödülünü alan Hayal Ortağım, görme engellilerin günlük gazetelere, kitaplara, dergilere, eğitimlere veya konum bazlı servislere ücretsiz olarak ulaşabilmesini sağlıyor. 26 yaşındaki Kayaman bugün Microsoft’ta satış uzmanı olarak çalışıyor.

35 Innovators Under 35 listesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.technologyreview.com/listsweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

Derleme haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Fikri Işık'tan Kadınlara "Girişimci Olun" Çağrısı!

$
0
0

"Girişimcilik Destek Programı" adı altında 2010 yılında girişimcilere destek vermeye başlayan KOSGEB, yaklaşık 7 bin kadını iş sahibi yaptı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı'nın (KOSGEB) yaklaşık 7 bin kadını iş sahibi yaptığını bildirerek, "KOSGEB bugüne kadar girişimcilere yaklaşık 265 milyon lira karşılıksız hibe desteği sağladı, bu desteğin 100 milyon lirasını kadın girişimcilerimiz kullandı" dedi.

Işık, kadın istihdamının ülkelerin gelişmişlik düzeyinde önemli bir kriter olduğunu söyledi. Hükümet olarak kadınların iş hayatına kazandırılmasına yönelik politikaları çok önemsediklerini belirten Işık, bu kapsamda KOSGEB'in de kadın girişimciliğinin gelişmesi için stratejik adımlar attığını anlattı.

Girişimcilik Destek Programı adı altında 2010 yılında girişimcilere destek vermeye başlayan KOSGEB'in 19 bin 353 kişiyi iş sahibi yaptığını bildiren Işık, bu rakamın yaklaşık 7 bininin kadın girişimcilerden oluştuğuna dikkati çekti. Işık, Girişimcilik Destek Programı'nın ilk ayağı olan uygulamalı girişimcilik eğitimlerine katılımların devam ettiğini ifade etti. Bugüne kadar 321 bin 575 kişininuygulamalı girişimcilik eğitimleri sertifikalarını alarak KOSGEB'in yeni girişimci desteğinden faydalanabilecek konuma geldiğine değinen Işık, bu katılımcıların da 146 bin 876'sının kadın girişimci adayı olduğunun altını çizdi.

KOSGEB'in girişimcilere yaklaşık 265 milyon lira karşılıksız hibe desteği sağladığını kaydeden Işık, desteğin 100 milyon lirasının kadın girişimciler tarafından kullanıldığını bildirdi. Kadın girişimciler söz konusu olduğunda pozitif ayrımcılık yapıldığını vurgulayan Işık, bu kapsamdaki uygulama sonuçlarının memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

Kadınlara "Girişimci Olun" Çağrısı

Işık, daha fazla kadın girişimci adayının KOSGEB eğitimlerinden yararlanması çağrısında bulunarak, "Kadınlarımız kendi işlerini kursun, istihdama katkı sağlasın diye KOSGEB Girişimcilik Eğitimi'nden sonra 30 bin lira karşılıksız hibe-destek, daha sonra da faizsiz 70 bin lira kredi veriyoruz. Kadınlar, iş hayatına katılma konusunda 15-20 yıl öncesine göre daha arzulu ve aktifler ama oranlar yeni Türkiye için yeterli değil. Ülkemizin 2023 hedefleri doğrultusunda kadın girişimci sayımız da her geçen gün hızla artmalı" diye konuştu.

Kadının eğitim seviyesi ve ülkedeki teknoloji düzeyi yükseldikçe kadın istihdamının da arttığına dikkati çeken Işık, "Üretimde beden gücü azalıp, beyin gücü ve beceri seviyesi arttıkça kadın istihdamı yükseliyor. Veriler hangi yolda ilerlememiz gerektiğini çok güzel bir şekilde gösteriyor. Bu husus Türkiye'deki eğitim, üretim ve toplam kalkınma açısından olmazsa olmazımızdır" değerlendirmesinde bulundu.

www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi kadın okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İstanbul'da Kadın İstihdam ve Girişimcilik Merkezi Kuruluyor!

$
0
0

Kadınların iş hayatında daha aktif rol almasını sağlayacak projelere bir yenisi daha ekleniyor. Yaş, eğitim gibi kriterlere göre seçilecek 1000 kadının, bir yıl boyunca mesleki eğitim ile kişisel gelişim programlarından geçerek iş hayatına hazırlanacağı programın hedefi en az 500 kadının istihdam edilmesini sağlamak.

İstanbul Kalkınma Ajansı'nın, Kadın İstihdamının Artırılması Mali Destek Programı kapsamında desteklediği ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) koordinatörlüğünde hayata geçirilen ''İstanbul Kadın İstihdam ve Girişimcilik Merkezi'' projesinin açılışı FSMVÜ Topkapı Yerleşkesi konferans salonunda gerçekleşti. FSMVÜ Mütevelli Heyet Başkanı İsmail Gerçek ile FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Duman'ın açılış konuşmaları ile başlayan etkinlik, Esenler Belediyesi Başkan Yardımcısı Hasan Taşcı, Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Mete Yapıcı ve projenin diğer paydaşlarının konuşmaları ile devam etti.

İstanbul'un Avrupa ve Anadolu yakalarından seçilecek 1000 kadının mesleki eğitimlerden ve kişisel gelişim programlarından geçeceği projede kadınlara ayrıca psikolojik ve ekonomik destek de sağlanacak. Projenin sonunda en az 500 kadının istihdamının hedeflendiği projenin destekçileri ise, Esenler Belediyesi,Üsküdar Belediyesi, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Sosyal Politikalar Derneği,İŞKUR, İstanbul Perder, LC Waikiki, Türk Hava Yolları, Turkcell, Ziylan Grup, Ruh Sağlığı Derneği, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatı ile Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı olacak.

Özelde Kadın İstihdamına Genelde Ülke İstihdamına Katkı

İstanbul Kalkınma Ajansı'nın mali açıdan destek sağladığı ve kadın istihdamını arttırmaya yönelik bir projeye imza attıklarını söyleyen FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, ''Bu proje özelde kadın istihdamına genelde ise ülke istihdam politikalarına hizmet etmesi açısından önemli'' dedi.

Proje kapsamında bir yıl içinde 1000 kadının istihdam ve girişimcilik konusunda eğitim alacağını belirten Duman, ''Üniversite olarak böyle bir projeye öncülük edip model olmak bizim için çok önemli. Ülkemizin istihdamına büyük katkı sağlayacağını düşündüğümüz bu projeyi sadece 1 yıl için değil önümüzdeki yıllarda da devam ettirmeyi düşünüyoruz'' diye konuştu.

Eğitime Alınacak Kadınlar Hangi Kritrlere Göre Belirlenecek?

Projenin ayrıntıları hakkında bilgi veren FSMVÜ Proje Yönetim Merkezi Müdürü ve Strateji Geliştirme Daire Başkanı Ali Kurt, üniversite ile beraber destekçi bütün kurumların temsilcilerinin yer aldığı bir komisyon oluşturduklarını ve bu komisyonunun proje kapsamında yer alan belediyelerde açılacak istihdam merkezlerine yapılmış başvurular arasından yaş grubu, eğitim durumu, daha önceki çalışma durumu gibi kriterlere göre seçme ve eleme çalışması yapacağını dile getirdi. ''Burada mümkün olduğunca sıkıntılı olduğumuz yaş grubu olan 18-45 yaş arası kadınlardan, ilgili sektörlere uygun olan kişiler seçilecek'' diyen Kurt, seçimlerden sonra adaylarla tek tek mülakat yapılarak eğitim programına başlanacağını ifade etti.

Başvurular Esenler ve Üsküdar Belediye'lerinden Yapılabilecek

Esenler veÜsküdar Belediyeleri'nde bulunan istidam merkezleri çatısı altında açılacak kadın istihdamına özel birimlerden başvuruların yapılabileceğini belirten Kurt, ''Esenler ve Üsküdar Belediyeleri daha önce de istihdam konusunda hassas davranan ve bu konuda merkezler oluşturmuş olan belediyelerdi. Bu yüzden özellikle bu belediyeler ile çalışmak istedik'' dedi.

Amaç İstihdamın Sürdürülebilir Olması

İstihdam projelerinin ana çıktısının istihdam sayısı olduğunu dikkat çeken Ali Kurt, ''Bizim hedefimiz eğitime aldığımız kadınların yüzde 50'sini istihdam edebilmek. Ama bir istihdam projesinin sonuçlarını istihdam sayısı ile ölçmek çok doğru değil. Kadınları istihdam edebiliyoruz ama daha piyasa tutamıyoruz'' diye konuştu.

Kadınların çocuk sahibi olduğunda, evlendiğinde, aile yükümlülükleri arttığı zaman piyasadan çekilmek zorunda kaldığını vurgulayan Kurt, projenin bir ayağının da kadın istihdamı yolundaki engellerin aşılması olduğunu belirtti.

www.sabah.com.tr kaynaklı haberimizi bayan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 324 articles
Browse latest View live